Sancar: Neredeyse kadın katillerine açık çek verecekler!

HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Newroz meydanına çıkan milyonların, siyaset mühendisliği yapanlara, HDP’siz bir Türkiye hayali kuranlara gereken cevabı verdiğini söyledi.

Bir gecede İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını belirten Sancar, “Neredeyse kadın katillerine açık çek verecekler!” dedi.

Sancar, iktidarın en büyük korkusu olan kadın mücadelesinin durmayacağına vurgu yaptı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Fotoğraf: MA

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasına Newroz kutlamalarına değinerek başlayan Sancar, Newroz’un büyük bir coşkuyla geçtiğini milyonların meydanlara aktığını söyledi. Sancar, şunları ifade etti:

“İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Mersin’e Adana’ya, Kobanê’den Amed’e, Mahabad’dan Elîh’e, Hewlêr’den Cizre’ye, Qamişlo’dan Dilok’a uzanan Newroz kutlamaları, özgürlük ve barış mücadelesine inancın ve azmin irade beyanına dönüştü. Newroz’un en önemli mesajı, halkımızın gösterdiği cesaret ve kararlılık olmuştur. Her türlü tehdit ve saldırı karşısında halkımız asla boyun eğmeyeceğini, iradesi ve onuruyla oynanmasına izin vermeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir. Hepsine buradan teşekkür ediyoruz.”

‘Siyaset mühendisliği yapanlara milyonlar gereken cevabı vermiştir’

Sancar, Newroz’un gösterdiği bir diğer hakikatin ise, halkın büyük mücadele vererek, büyük bedeller ödeyerek bugünlere getirdiği demokratik siyaset çizgisinden asla taviz vermeyeceğini göstermesi olduğunu belirtti.

Newroz meydanına çıkan milyonlar ve gelemeyen onlar kadar insanın HDP’nin etrafında kenetlendiğine işaret eden Sancar, “Siyaset mühendisliği yapanlara HD’siz bir Türkiye hayali kuranlara gereken cevabı vermiştir. Milyonlar HDP’yi kapatma girişimlerine, vekilliklerine düşürülmesine, kayyım gaspına demokratik siyasi irademi engelleyemezsiniz beni çiğneyemezsiniz diyerek bunu ilan etmiştir.” şeklinde konuştu.

‘Kadın baharının bu ülkede yaşanacağına dair umudu tazelediniz’

Newroz alanlarının en güçlü sesi iradesi ve renginin kadınlar olduğunu belirten Sancar, kadınlara seslenerek, “Kadınların gücünü, kararlılığını ve cesaretini bir kez daha ortaya koydunuz. Her türlü tahakküme karşı güçlü meydan okuyuşunuz, bu ülkenin kadın düşmanı ceberut iktidarın tekelinden mutlaka ama mutlaka çıkılacağının müjdesini verdiniz. Kadın baharının bu ülkede yaşanacağına dair umudu tazelediniz, büyüttünüz. Buradan mücadelenizin önünde saygıyla eğiliyorum, sizleri sevgiyle selamlıyorum kadın arkadaşlarım.” dedi.

‘Barış çözüm masasını deviren bu iktidarla değil halklarla inşa edilecektir’

2021 Newroz’unun yaşanan büyük tarihsel acıların son bulması için hayalini kurdukları onurlu barışın aciliyetini herkese gösterdiğini belirten Sancar, şöyle devam etti:

“Newroz alanlarında halkımızın ortaya koyduğu barışı sahiplenme, tarihi barış çağrısının önemini göstermiştir. Halkımız barış konusunda kararlı ve ısrarlıdır. Elbette barış çözüm masası devirerek ülkeye ağır bedeller ödeten bu siyasi iktidarla değil, barış halklarla, demokrasiden, ortak aydınlık gelecekten yana olan herkesle, barış ittifakıyla inşa edilecektir. Bütün demokrasi güçlerinin, demokratik kamuoyunun parlamentonun, Newroz’a verilen mesajı dikkatle değerlendirmesi, rol ve sorumluluktan kaçınmaması, cesur olması bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktadır. Bu kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.”

‘Yargı süsü verilmiş siyasi bir intikam davası’

Sancar, partilerine açılan kapatma davasını “yargı süsü verilmiş siyasi bir intikam davası, Kürt halkının demokratik siyaset birikimine düşmanlık ve  Kürt halkının onurlu barış, demokrasi ve özgürlük yürüyüşünü bütünüyle durdurma hırsı” olarak değerlendirdi. Davanın hukuki hiçbir yanının olmadığını söyleyen Sancar, “Hukukla tartışılacak tarafı da yoktur. Çünkü bu ülkede hukuk yoktur, adalet yoktur.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar

‘Kapatma davası bizzat Sarayda hazırlanmıştır’

Davanın savcısının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olmadığını belirten Sancar, “Bu davanın savcısı iktidarın başıdır. Kapatma davası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı binasında değil, bizzat Saray’da hazırlanmıştır. O nedenle ortada hukuki bir mesele varmış gibi tartışanları da boşa enerji harcamaktan vazgeçmeye, meselenin ne kadar hayati, siyasi nitelik taşıdığını görmeye ve buradan bakmaya ve konuşmaya çağırıyorum.” şeklinde konuştu.

‘HDP kurulduğu günden beri zulüm uygulamalarıyla karşı karşıya’

HDP’nin kurulduğu günden beri fiili olarak kapatılmak amacıyla kesintisiz bir şekilde baskı hamleleri ve zulüm uygulamaları ile karşı karşıya olduğuna işaret eden Sancar,

“Her saldırı dalgasından daha fazla güçlenerek, büyüyerek çıktık. Demokratik olmayan seçim yarışlarından bile yüzümüzün akıyla çıktık. HDP bir bina mı, bir dükkan mıdır? Ne sanıyorsunuz? HDP meydanlardaki milyonlardır. Meydanlara gelemeyen, yüreği HDP ile atan milyonlardır.” dedi.

“Bir kez daha Newroz meydanlarına bakın ve gerçeği görün ama cesaretiniz yok bu gerçekleri görmeye.” diyerek, iktidarın karalık bir yola girerek ülkeyi uçuruma sürüklediğini belirtti.

‘İddianame bir itirafnamedir’

Kapatma davası iddianamesinin bir itirafname olduğunu söyleyen Sancar, “Beraatla sonuçlanan davaları delil diye koymuşlar iddianameye. Binlerce iddianame okumuşumdur bugüne kadar. Bu dönem yazılan iddianameler kadar ayıp olanlarını görmedim.” dedi. Sancar, şunları kaydetti:

“İddianamede diyorlar ki, ‘HDP milli meselelerde devletin yanında durmamıştır.’ Bir faşizan zihniyetin bu kadar açık itiraf olur mu? Siyasi partiler niye var? Eğer sizin gibi düşünseydik adımız niye HDP olsun? Elbette karşı çıkacağız, haklılığımızı da bütün halklar görüyor. Savaş tezkerelerine elbette karşı çıkacağız. Savaş politikalarıyla bu halkı açlığa kana yoksulluğa mahkum etmenize elbette itiraz edeceğiz. Onay vermiyoruz ve bunun da şerefini taşıyoruz, onurla sahipleniyoruz bunu.”

AYM Raportörüne iddianameyi reddetme çağrısı

Anayasa Mahkemesinde değerli hukukçular olduğunu bildiğini söyleyen Sancar, şöyle konuştu:

“Bu iddianameyi gördüklerinde içleri sızlayacak hakimler olduğunu biliyorum. Ama ne yazık ki bu iktidar her türlü imkanla, baskı ve sindirme yöntemleriyle hakimlerin iradesine el koymaya çalışıyor. Yine de iradesine ve vicdanına sahip çıkacak olan hakimler vardır, bu inancımı korumak istiyorum. İlk önce ilk incelemeyi yapan raportör arkadaşımıza sesleniyorum: Reddet bu iddianameyi. Reddet ortak olma. ‘Bu iddianame kabul edilemez’ diye karar ver ve tarihin aydınlık sayfalarında yerini al’.”

‘Kapatma davası çöktürme planının devamıdır’

Kapatma davasının bir tasfiye planının parçası olduğunu belirten Sancar, “Çöktürme planının devamıdır, aynı zamanda intikam manifestosudur. Bu dava kaybettikleri büyükşehir belediyelerinin intikam davasıdır. Bu dava iktidarın ilk seçimde daha büyük kaybedecek olmasından dolayı açılan korku davasıdır. Bu dava savaş politikaları karşısında barışı savunduğumuz için bir cezalandırma davasıdır. Bu dava barış ve demokrasi arayışlarının yolunu, kanallarını halka kapatma davasıdır.” diye kaydetti.

‘Neye mal olursa olsun demokratik siyasette ısrar edeceğiz’

Kapatma davası açıldı diye mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerine vurgu yapan Sancar, “Neye mal olursa olsun demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Meydanı bu karanlığa ve faşizm iklimine asla bırakmayacağız. Onlar yolumuza engeller çıkarsa bile bugüne kadar o engelleri nasıl birer birer aştıysak aynı kararlılık ve azimle bu engelleri de aşacağız.” şeklinde konuştu.

‘Ülke yönetimine yürüyüşümüz güçlü adımlarla sürecek’

Siyasetin merkezine ülke yönetimine yürüyüşlerini güçlü adımlarla, tüm demokratik seçeneklerle daha etkili bir şekilde sürdüreceklerini söyleyen Sancar, “Yol haritamız nedir diye soruluyor, insanlar merak ediyor. Bazıları da korkuyla karışık merak ediyor. Ne yapacak acaba bu HDP diyorlar. Hangi yolları bularak yeniden büyüyerek yollarına devam edecekler diye merak ediyorlar. Bizim yolumuz bellidir. Bu ülkenin insanlarını nefessiz bırakan, açlığa ve sefalete, baskıya ve zulme mahkum eden zihniyeti değiştirmek. Özgür, eşit, onurlu ve huzurlu bir geleceği inşa etmek.” dedi.

Haritalarını bu yola göre belirleyeceklerini söyleyen Sancar, “Haritamızı belirlerken parti kurumlarımızla tartışacağız, tabanımızla istişare edeceğiz, tüm demokrasi güçleriyle konuşacağız. Çünkü bu dava sadece HDP’yi hedef alan bir dava değildir.” diye konuştu.

‘Gergerlioğlu güçlü bir ses oldu’

Ömer Faruk Gergerlioğlu’na yapılanların görüldüğünü belirten Sancar, “Önce vekilliğini haksız, hukuksuz ve adaletsiz bir biçimde düşürdüler. Neydi? Hatırlatalım tekrar. Barış talebi içeren bir tweet paylaştı ve bu nedenle yargılandı. Barış dediği için yargılandı. Mazlumun, haklının, adaletin yanında yer aldığı için mahkum edildi. Onlarca katliam davası yıllarca sürüncemede bırakılırken, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun davası ekspres bir şekilde, jet hızıyla sonuçlandı. Korkunun daha başka nasıl ortaya konacağını soralım.” dedi.

Gergerlioğlu’nun güçlü bir ses olduğunu, bu sesin vicdanlara dokunduğunu belirten Sancar, “Vicdanlı insanları bir araya getirdi, vicdansızları korkuttu. O nedenle vekilliğini gasp ettiler.” şeklinde konuştu.

‘10 dakika ibadetini yapmasına tahammül etmediler’

Gergerlioğlu’nun gözaltına alınma olayını aktaran Sancar, şunları ifade etti: Vekil arkadaşlarımızın sayıca az olduğu, Newroz dolayısıyla bölgede bulunmalarını fırsat bilerek sabaha karşı pusu kurdular. Yüzlerce polis soktular binaya. Sabah namazı için abdest almaktayken gözaltına aldılar. Bu kötülüktür. 10 dakika ibadetini yapmasına dahi tahammül edemeyen zihniyet zalimdir, kötücüldür. Ve hızla yaka paça üstünü bile değiştirmesine dahi izin vermeden götürdüler. O görüntüler hiç silinmeyecek bir kara leke olarak alınlarına kazındı. Bizim için ise direnişin onur belgesidir. Ömer Faruk Gergerlioğlu ve arkadaşlarımızın onur belgesidir.”

 ‘Katillere kadınları öldürmesi içi açık çek veriyorsunuz’

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine de değinen Sancar, şunları kaydetti:

“İstanbul Sözleşmesi, kadınların her türlü şiddetten korunmasını, kadınlara yönelik şiddetin faillerinin yargılanması, cezalandırılması konusunda devlete somut ve açık yükümlülükler yükleyen sözleşmedir. Türkiye, AKP yönetimi döneminde bu sözleşmeye imzayı ilk koyan ülkedir. Bu sözleşmeden çıkarak ne diyorsunuz? ‘Biz kadına yönelik şiddet konusunda devlet olarak tedbir almayacağız.’”

Her gün 3 kadının erkek şiddeti ile hayatını kaybettiğine işaret eden Sancar, “Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktılar. Neredeyse kadın katillerine açık çek verecekler! Ama kadınlar direnmeye devam ediyor. En büyük korkunuz olan kadın mücadelesi elbette durmayacak. Bir iktidarın kaybetme konusunda atabileceği en etkili adım kadınlara saldırmaktır. Eğer kadınlara saldırmaya başlamışsa bilin ki gerçekten çaresi kalmamıştır. Kaybedecekler!” dedi.

Kaynak: HDP/MA