STK’lardan cezaevlerindeki açlık grevleri için çağrı

Diyarbakır’daki hak, hukuk ve sağlık örgütleri, 107 cezaevinde 313 mahpusun “mutlak tecridin kaldırılması” talebiyle başlattığı açlık grevi eyleminin 74’üncü gününe girdiğine dikkat çekti.

Mahpusların sağlık ve yaşam haklarıyla ilgili üzücü sonuçlar yaşanmasından siyasal iktidarın sorumlu olacağını belirten STK’lar, mahpusların taleplerinin değerlendirilmesini istedi.

Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası (DTO), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubeleri ile Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAYDER), cezaevlerinde 74 gündür süren açlık grevlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Diyarbakır Barosu Adli Yardım Hizmet Binası’nda düzenlenen açıklamayı, katılımcılar adına Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu Eşbaşkanı Miran Gizem yaptı. Gizem, 107 hapishaneye yayılan açlık grevi eylemlerinin 74’üncü gününde devam ettiğine dikkati çekti.

Hapishanelerde uzun süredir hak ihlalleri yaşandığını ve bu durumun süreklilik aldığını belirten Miran, 7242 sayılı Ceza İnfaz Kanunu değişikliğiyle beraber hak ihlallerinin giderek arttığına vurgu yaptı. 

‘İmralı Cezaevinde yasaklar yeniden devreye girdi’

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklular için daha önce de açlık grevleri eylemlerinin yapıldığını hatırlatan Miran, bu grevlerin etkisi ile tecridin geçici olarak kalktığını, ancak 7 Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasaklarının yeniden devreye girdiğini ifade etti. Miran, bu durumun BM Mandela Kuralarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’na aykırı olduğunu anlattı. 

‘Açlık grevindeki mahpusların sağlık hakları korunmalı’

Adalet Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamalara son verilmesini isteyen Miran, “Bizler; hukukçular, insan hakları savunucuları ve sağlık örgütü temsilcileri olarak açlık grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması için tüm yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz.” dedi.

‘Tek talepleri mutlak tecridin kaldırılması’

Siyasal iktidarın süreç daha tehlikeli bir noktaya evirilmeden açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Miran, şunları kaydetti:

“Bu gün itibariyle 313 açlık grevcisinin tek bir talebi vardır o da; mutlak tecridinin kaldırılması talebidir. Bu talebin yerine getirilme sorumluluğu ise yine siyasal iktidarındır. Taleplerin karşılanmayıp hapishanelerde devam eden süresiz- dönüşümlü açlık grevleriyle ilgili olarak, eylemci mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak üzücü sonuçlarından da yine siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle öncelikle Adalet Bakanlığının ve ilgili kurumların bir an önce hareket geçmesi gerekmektedir.”

Tüm hapishanelerde hak ihlallerine son verilmeli’

Miran, açlık grevi eylemlerine ilişkin ortak talepleri şu şekilde sıraladı:

  • Tüm hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilerek, kişi onuruna yakışır muamele yapılmalı.
  • Mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele ve insan onuruna aykırı davranış yasağı kapsamında muamelelerin ve diğer hak ihlalleri ortadan kaldırılmalı.
  • Hasta mahpusların tedavileri aksatılmadan yapılmalı.
  • Hastane sevkleri sonrası karantina koşullarının tecrit işkencesi uygulamasına dönüştürülmesinin önlenmesi hususunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumları ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar görevlerini yapmalı.
  • Açlık grevi yapan mahpusların kaldıkları hapishanelerde düzenli sağlık kontrolleri yapılmalı.
  • Protokollere uygun beslenme ihtiyaçları karşılanmalı tıbbi bakımları yapılmalı.
  • Daha önceki açlık grevi süreçlerinde de tıbbi olarak yapılacaklar ceza infaz kurumlara iletilmiş olup bu prosedürlere uyulması sağlanmalıdır. 

‘Adalet Bakanlığı adım atmalı’

Miran, açıklamada imzası bulunan hak, hukuk ve sağlık örgütleri olarak, sayısı 107’ye ulaşan hapishanelerde süresiz ve dönüşümlü açlık grevi yapan mahpusların sağlıklarının tehlikeye girmemesi için Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları hak ihlallerinin sonlandırılması ve tecridin kaldırılması için bir an önce adım atmaya davet etti.

Açlık grevi sürecini yakından izlemek için oluşturdukları İzleme Koordinasyonu olarak merkezi ve yerel düzeyde gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirten Miran, bu durumu raporlayarak demokratik kamuoyunun oluşmasına katkı sunacaklarını söyledi.

MA – DİYARBAKIR