Suruç Davası’nın kilit ismi hakkında ‘ifadesi alınmadan’ takipsizlik kararı

Urfa’nın Suruç ilçesinde 33 kişinin yaşamını yitirdiği 150 kişinin yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin davada “tanık” olan imam Abdullah Ömer Aslan hakkında takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı. 

Avukat Serdil İzol, Aslan’ın ifadesine dahi başvurulmadığına dikkat çekerek, “Suç duyurusunda bulunulan bir kişinin ifadesi dahi alınmadan hakkında takipsizlik verilmesini kabul etmiyoruz.” dedi.

Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren gençlerden

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) çağrısıyla yaklaşık 300 genç yeniden inşa sürecindeki Kobani’ye insani yardım ve oyuncak götürmek üzere Urfa’nın Suruç İlçesi’nde bir araya geldi. Gençlerin, 20 Temmuz 2015 tarihinde “Hiçbir düş yarım kalmayacak” diyerek Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptıkları sırada IŞİD tarafından bombalı saldırı düzenlendi.

Çoğu SGDF üyesi olan 33 kişinin yaşamını yitirdiği, 150 kişinin yaralandığı saldırıya ilişkin açılan davanın 16’ıncı duruşmasına Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya mağdur avukatları Sezin Uçar, Serdil İzol, Urfa ve İzmir barolarına bağlı avukatlar ve HDP Milletvekili Ömer Öcalan katıldı.

Tek tutuklu sanık Yakup Şahin

Duruşmada, mahkeme heyetinin değiştiği görüldü. Dava dosyanın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin, duruşmaya tutuklu bulunduğu Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.  

İmam Ömer Aslan hakkında takipsizlik kararı

Duruşma, dava dosyasına yeni eklenen belgelerin okunmasıyla başladı. Davanın kilit isimlerinden imam Abdullah Ömer Aslan hakkında yürütülen soruşturmanın ise, HTS kayıtlarında olayla ilgili bağlantısı, IŞİD üyeleriyle herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği belirtildi.

Boşanma dilekçesi dava dosyasına eklendi

Avukatların talebi üzerine dava dosyasına eklenen bir diğer belge ise imam Abdullah Ömer Aslan’ın eşi T.A.’nın açtığı boşanma davası oldu. Önce şikayette bulunup daha sonra anlaşmalı olarak davadan vazgeçen Aslan’ın eşi T.A.’nın, boşanma dilekçesinde şu beyanları yer aldı:

 “…davalı (Abdullah Ömer Arslan) kendisince gördüğü kusurlar sebebi ile herkesi Müslüman değil, kafir gibi yaftalayan, sürekli müvekkilin tanımadığı kişilerin (Ebu Hanzala takma adlı Halis Bayancuk) videolarını izleyen, evde arabada Arapça marşlar dinleyen biridir. Dinlediği vaaz videolarında müvekkil hiç karşılaşmadığı açıklamalar getirildiğini görünce rahatsız olmuş ve durumu eşinin ablası ile paylaşmıştır. Ablası davalı için ‘Ömer bu şekilde yetişti. Biraz daha evlenmezse IŞİD’e katılacaktı’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu sözler üzerine müvekkil davalı ile konuşmuş…” 

‘Şahsın ifadesine dahi başvurulmamış’

Duruşmada ilk söz alan mağdur avukatı Serdil İzol, imam Abdullah Ömer Aslan hakkında verilen takipsizlik kararına tepki göstererek, soruşturmanın sadece HTS kayıtları üzerinden yürütüldüğünü, dolayısıyla yürütülen soruşturmanın ciddiyetten yoksun olduğunu ifade etti.

İzol, “Şahsın ifadesine dahi başvurulmamış. Suç duyurusunda bulunulan bir kişinin ifadesi dahi alınmadan hakkında takipsizlik verilmesini kabul etmiyoruz.” dedi.

Davutoğlu’nun dinlenmesi talep edildi

Avukat Sezin Uçar, 5 yıldır süren davada tek maddi gerçeğin imam Abdullah Ömer Aslan’ın dinlenmesi ve mahkemenin hakkında suç duyurusunda bulunması olduğunu söyledi. Uçar, verilen takipsizlik kararına mahkemenin itiraz etmesini istedi. Uçar, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı açıklamaları hatırlatarak, dinlenmesini talep etti. 

Duruşma 9 Şubat 2021 tarihine ertelendi

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Davutoğlu’nun dinlenmesi ve Yakup Şahin’in duruşma salonuna getirilmesi taleplerini reddetti. Mahkeme, bir sonraki duruşmanın Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde görülmesine karar vererek, duruşmayı 9 Şubat 2021 tarihine erteledi.

MA – URFA