Diyarbakır Barosu Başkanlığını yürüttüğü dönem silahlı saldırı sonucu öldürülen Tahir Elçi, ölümünün 5’inci yıldönümünde Dört Ayaklı Minare’nin önünde anıldı.
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, 5 yıldır kalın bir cezasızlık zırhıyla korunan failleri aradıklarını söyledi.
Diyarbakır Baro Başkanlığını yürüttüğü dönem Sur ilçesindeki tarihi dört ayaklı minarenin önünde yaptığı açıklamanın ardından silahlı saldırı sonucu öldürülen Tahir Elçi’yi anma etkinlikleri sürüyor. Elçi’nin ölümünün 5’inci yıldönümünde Diyarbakır adliyesi önünde bir araya gelen grup yürüyüş gerçekleştirdi.
Diyarbakır Barosu, yürüyüşü bu yıl pandemi nedeniyle sadece Baro üyeleri, Tahir Elçi Vakfı yöneticileri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla sınırlı olarak gerçekleştirdi.
Yürüyüşe Elçi’nin eşi Türkan Elçi, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DTJ Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ve yöneticileri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eşbaşkanı Bünyamin Şeker, İHD, Diyarbakır Tabip Odası, TMMOB ve KESK, Urfa, Van, Şırnak barosundan temsilciler katıldı.
‘Hepimiz Tahir Elçiyiz’
Elazığ ve Gazi caddesi boyunca Elçi’nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare’ye kadar süren yürüyüşte, Kürtçe ve Türkçe “Seni unutmayacağız” pankartı açılarak, “Tahir Elçi ölümsüzdür”, “hepimiz Tahir Elçi’yiz” lolipopları taşındı. Yürüyüş nedeniyle polis yoğunluğu dikkat çekti.
‘Elçi’nin faillerini arıyoruz’
Yürüyüşle Elçi’nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minare’nin önüne gelen grup, Ahmet Kaya’nın “Diyarbakır Türküsü” adlı şarkısıyla karşılandı. Burada grup adına açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, “Beş yıldır kalın bir cezasızlık zırhıyla korunan Tahir Elçi’nin faillerini arıyoruz.” dedi.
‘Soruşturma sürecindeki cezasızlık politikası mahkemeye de sirayet etmiş’
218 hafta boyunca Diyarbakır Adliyesi önündeki adalet arayışına dava açıldıktan sonra ara verdiklerini hatırlatan Aydın, bundan sonra gerçeği arayış çabalarının mahkeme salonlarında sürdürmeye karar verdiklerini söyledi. Aydın, “Ancak yapılan ilk duruşma gösterdi ki, soruşturma sürecindeki cezasızlık politikası aynı şekilde mahkemeye de sirayet etmiş durumda. Diyarbakır Barosu, meslektaşlarımızın da destek ve dayanışmasıyla bu cezasızlık politikasına, gerçeği perdeleme çabasına karşı mücadele etmeye devam edecektir.” dedi.
‘Artık hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği yok’
Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tahir Elçi’nin aramızdan koparılışından sonra ne değişti derseniz, ‘şark cephesinde değişen bir şey yok.’ Toplum olarak hapsedilmeye çalışıldığımız karanlık, daha da zifirileşti. Bu ülkede artık hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği yok. Seksen milyon insan olağan şüpheli, her sabah kırılan ya da çalınan kapılar, gözaltına alınan onlarca kişi haberiyle güne başlamak rutin bir hale geldi. İşkence, yasadışı öldürmeler, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, çevre katliamları konusunda yargının sağır edici sessizliğine tanıklık ediyoruz.”
‘Kür meselesi güvenlik bürokrasisine terk edilmiş durumda’
Kürt meselesinin barışçıl çözümü konusunda Tahir Elçi’nin bıraktığının çok gerisinde olduklarına işaret eden Aydın, şunları söyledi:
“Mesele tümüyle güvenlik bürokrasisine terk edilmiş durumda. Çözümsüzlük politikası, can almaya ve can yakmaya devam ediyor. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ağır bir tehdit altında. Binlerce insan sosyal medya ve diğer iletişim araçlarından fikirlerini paylaştıkları için soruşturma ve kovuşturma tehdidi altında. Aynı şekilde meslek etiğine uygun bir şekilde görevlerini yapan onlarca gazeteci hapiste. Hapishaneler; fikirlerinden dolayı tutuklanan siyasetçiler, sivil toplum temsilcileri, gazeteciler için kalıcı bir ikametgaha dönüşmüş durumda. Her yıl tedavisi yapılmayan onlarca hasta mahpusun cenazeleri çıkıyor cezaevlerinden.”
‘Gözün arkada kalmasın Sevgili Başkan’
Avukat mesleğine yönelik saldırılar ve tacizlerin aratarak devam ettiğine işaret eden Aydın, şunları kaydetti:
“Avukatlar mesleki faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınmakta, tutuklanmakta ve cezalandırılmaktadır. Ama gözün arkada kalmasın Sevgili Başkan, binlerce meslektaşın senin bıraktığın yerden kararlılıkla adalet ve insan hakları mücadelesini sürdürmektedir. İşte senden sonra memleketin pürmelali böyle Sevgili Başkan. Demokratik, özgür ve barış içinde bir yaşam hayalin, bizim de hayalimiz. Düşlerinin ve düşlerimizin savunucusu olmaya, bunlar için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından Elçi’nin öldürüldüğü dört ayaklı minarenin önüne karanfil bırakıldı.
Kaynak: MA