TMMOB’a bağlı odalar, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle yürürlüğe giren “Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik”in doğal alanlar ve yaban hayatına geri dönülmez zararlar vereceğini belirtti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Şehir Plancıları Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası “6831 sayılı Orman Kanunu’nun Ek 16’ncı Maddesi kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik”in 3413 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlüğe girmesine dair ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Geri dönüşü olmayan etkiler
Orman alanlarının tamamen endüstriyel bir bakış açısıyla ele alındığı ifade edilen açıklamada, düzenlemenin doğal alanlar ve yaban hayatında geri dönülmeyen yıkımlar yaratacağı belirtildi. Yönetmelikle orman alanlarının da kaybedileceğine ve ekosistem bütünlüğüne kalıcı zararlar verileceğine değinen açıklamada, “Bu yönetmelik ayrıca inşaat sektörünü ekonomide birincil sektör olarak gören yönetim anlayışını da ortaya koymaktadır. Yürürlüğe giren bu yönetmeliğin doğal hayat üzerinde yıkıcı ve geri dönüşü olmayacak etkileri olacağı unutulmamalıdır” denildi.
‘Orman sınırını cumhurbaşkanlığı belirleyecek’
Yönetmelikle teknik ve bilimsel bir iş olarak yürütülmesi gereken orman sınırı belirleme işleminde Cumhurbaşkanlığı’nın yetkili kılındığının kaydedildiği açılamada, şu ifadelere yer verildi: “Bu durum da yönetmeliği bilimsellikten uzak, teknik değerlendirmelerden önce idari bir düzenleme olarak önümüze çıkarmaktadır. Ayrıca, yönetmelikte orman dışına çıkarılacak alanların belirlenmesinde görev alacak inceleme ekibi ve komisyon yapılanmasında ekosistem ve peyzaj bütünlüğünü değerlendirebilecek biyolog, peyzaj mimarı, yaban hayatı uzmanı gibi hiçbir meslek disiplinine yer verilmemiştir. Dolayısıyla, orman dışına çıkarılacak alanların belirlenmesinde ekolojik değerlendirme yapılamayacaktır.”
‘Yayla kültürü yok olacak’
Yayla statüsü iptal edilen alanların statü olarak orman alanına dönüşeceğinin belirtildiği açıklamada, yayla kültürünün yok olacağı, çayır ve meraların betonlaşacağı ve doğal hayvancılığın olumsuz etkileneceği kaydedildi. Doğaya büyük zararlar veren bu tür uygulamaların iptal edilmesi gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Bu ve benzeri düzenlemelerde yalnızca ekonomiyi değil, bütüncül yaklaşarak tüm varlıkların sürdürülebilirliğini sürece katmak kamu yararına olacaktır” denildi.
MA