TTB: İktidar pandemiyi yönetmiyor, ölümlere neden oluyor

TTB, iktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın geçmişte de şimdi de pandemiyi değil, bilerek algıyı yöneten ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ölümlere sebep olduğunu belirtti.

TTB, “İktidarın yükümlülüklerini yerine getirmemesi toplumun sorumsuzluğuna kapı aralamamalıdır” diyerek, zaman kaybetmeden yapılması gereken düzenlemeleri sıraladı.

Fotoğraf: Arşiv/AA

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, “Bilimsel yolla pandemiyi kontrol etmek mümkün! İktidar pandemiyi yönetmiyor, ölümlere neden oluyor” başlığıyla yaptığı yazılı açıklama ile iktidarın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını politikasına tepki gösterdi. Açıklamada, iktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın aç-kapa ve güvenlikçi sokağa çıkma yasaklarıyla bezdirdiği toplumu son yeniden açılma kararı aldığı 17 Mayıs’tan itibaren hiçbir kritere uymadan maskenin çıkartılacağı açıklamasıyla büyük rehavet yaratarak yanılttığı belirtildi.

‘Salgının yeniden artmasını hep birlikte izliyoruz’

İktidarın, önlemlerin gevşetileceği 17 Mayıs için nereden elde edildiği bilinmeyen 5 bin yeni vaka sayısı ile birlikte bu sayının dahi gerçekleşmediği koşullarda tüm önlemleri kaldırdığına vurgu yapılan açıklamada, “Uluslararası girişlerde Delta varyantının yüksek olduğu ülkelere karantina uygulaması getirilmesi önerisine kulaklarını tıkayıp, ciddi bulaş kaynağı olan düğün vb. etkinlikleri serbest bıraktığı günlerden tam açılmaya salgının yeniden artmasını hep birlikte izliyoruz.”

‘Yetkilileri uyarmıştık’

Kabinenin 1 Temmuz itibariyle pandemi gerekçesiyle devam eden sınırlamaların sona erdirileceği açıklamasına karşı 24 Haziran’da açıklama yaptıklarının hatırlatıldığı açıklamada, yeni kararların başta Delta varyantı olmak üzere daha bulaşıcı yeni varyantlar da göz önünde bulundurularak salgın bitti algısı yaratılmasının çok ağır sonuçları olabileceği konusunda yetkilileri uyardıklarına dikkat çektikleri belirtildi.

‘Açılımdan 10 gün sonra vakalar artmaya başladı’

Neticede açılımdan 10 gün sonra vakaların artmaya başladığı, 23 Temmuz itibariyle son bir haftada vakalarda yüzde 39, ölümlerde yüzde 26 ve aktif vakalarda yüzde 28 artış görüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, test pozitiflik oranının ise yükseldiği kaydedildi. Bu artışlarla beraber aşılamaya hız verilmesi gerekirken aşılama hızla yavaşladığının belirtildiği açıklamada, şöyle denildi:

“Daha önce günlük 1 milyon 200 bine yaklaşan birinci doz aşı sayısı 22 Temmuz 2021 tarihinde 85 bine düşmüştür. 22 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan aşı verilerine göre günlük 1. doz, 2. doz, 3. doz ve toplam aşı dozunun 7 günlük ortalamaları düşmeye devam etmektedir. Daha önce haftalık ortalamaya göre 1 milyon 200 bine yaklaşmış toplam aşı sayısı son hafta ortalaması 480 bine düşmüştür.

Aşılamanın düşük olduğu ayrıca turizmin yoğun olduğu illerde vaka sayıları Delta varyantının etkisi ile hızla artmıştır. 24 Temmuz 2021 tarihi itibariyle 7 ay içinde Türkiye’de iki doz aşılı nüfus oranı yüzde 26,8; 16 yaş ve üzeri nüfus için yüzde 35,4’tür. Delta varyantı ile birlikte artık toplumsal bağışıklığı sağlamak için toplumun yüzde 85’inin aşılanması gerekirken var olan aşılanma oranı ve hızı yeni bir alevlenmeyi kaçınılmaz kılmıştır.”

‘Filyasyonu tartışmalı olan favipiravir ilacının dağıtımına dönüştü’

Sağlık Bakanlığı’nın salgınla mücadeleyi değil, popülist yaklaşımla göz boyamayı yeğlediğinin belirtildiği açıklamada, “Sağlık Bakanlığı aşılamayı etkili kılmadığı gibi filyasyonu da tamamen işlevsiz bırakarak dünyada hidroksiklorokin gibi klinik olarak tartışmalı olan favipiravir ilacının dağıtımına dönüştürmüştür. Salgın yönetmek etkisiz olduğu gösterilmiş ya da etkisi bilinmeyen ilaçların dağıtılması demek değildir.“ denildi.

İktidar rant aracına dönüştürdüğü bu filyasyon uygulamasını terk etmesinin istendiği açıklamada, “Uygulama yeniden gözden geçirilerek işlevsel hale getirilmeli, yaygın test uygulaması en kısa sürede ara istasyonlarla yaygınlaştırılmalıdır.” diye kaydedildi.

‘Pandemiyi değil algıyı yönetiyor’

İktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın geçmişte de şimdi de pandemiyi değil, bilerek algıyı yöneten ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek 150 binin üzerinde fazladan ölüme sebep olduğunun belirtildiği açıklamada, “iktidar ve Sağlık Bakanlığı, ülkenin yeni bir alevlenmeyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur.” denildi.

Sağlık Bakanlığı’na çağrı yapılan açıklamada, “Sağlık Bakanlığı bu tutumundan vazgeçmeli, yurttaşlarını ölüme göndermek yerine yeni salgın dalgasını mümkün olan en az hasarla atlatabilmek için TTB’nin her ortamda defalarca ortaya koyduğu önlem ve yaklaşımlara kulak vermeli.” diye kaydedildi.

‘Aşı reddi insanları öldürme keyfiyetine dönüşmektedir’

Ayrıca bakanlık olarak aşı reddini ve tereddüdünü bireysel bir özgürlük değil ölümcül sonuçları olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak ele almasının istendiği açıklamada, “Aşı reddi bir bireysel özgürlük ve hak gibi tanımlansa da tüm toplumu ilgilendiren ve ölümcül sonuçlarıyla karşı karşıya olduğumuz küresel bir salgında insanları öldürme keyfiyetine dönüşmektedir. Etkili aşılama kampanyaları ile aşı hızını artırmak, aşı tereddüdünü aşmak mümkünken iktidar bu yolu hiç kullanmamaktadır.” denildi.

“Ancak iktidarın yükümlülüklerini yerine getirmemesi toplumun sorumsuzluğuna kapı aralamamalıdır” denilen açıklamada, son 3 ayda enfeksiyon geçirenler haricinde zaman kaybetmeden yapılması istenen düzenlemeler şu şekilde sıralandı:

  • Aşılama sağlık, eğitim ve bakım evi çalışanları başta olmak üzere ülkede tüm kamu kurum kuruluşlarında ve özel kurumlarda çalışanlar için hızla yaygınlaştırılmalı ve Delta varyantı da değerlendirilerek 2. doz mRNA aşısı düşünülmeli.
  • Şehir içi ve şehirlerarası toplu ulaşımda, fabrikalar, atölyeler, sinema, tiyatro, stadyum, lokanta, eğlence parkları, konaklama tesisleri, bar ve spor salonları, AVM ve ibadethaneler gibi kapalı ve kalabalık ortamlarda aşısızların hastalanma ve hastalığı çevrelerine yayma riski göz önüne alınarak hem kendilerinin hem de yakınlarının hastalanmasından sorumlu olacakları hatırlatılmalı, yayılımın önüne geçmek için gerekli önlemler alınmalı.

’12 yaş ve üzeri bireylerin tamamı aşılanma takvimine alınmalı’

  • Yurtdışından gelenler için iki doz aşılı olma zorunluğu getirilmeli, aşısızlara 14 gün karantina zorunlu olmalı.
  • Delta virüsünün dünyada baskın hale gelmesinden sonra toplumsal bağışıklığı sağlamak için toplumun yüzde 85’inin en az iki doz aşılı olması gerektiğinden 12 yaş ve üzeri bireylerin tamamı aşılanma takvimine alınmalıdır.

Yeni1Mecra