TTB Merkez Konseyi, Covid-19 pandemisindeki “normalleşme” sürecinin önümüzdeki dönem için kaygılarını ve endişelerini arttıran bir şekilde ilerlediğini belirtti.
TTB, ilk dalganın henüz atlatılmadığına işaret ederek, yaşamın her alanının ve anının pandemi tedbirlerine göre planlanması gerektiğine vurgu yaptı.
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Türkiye’deki Covid-19 pandemisi sürecine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Dünyada 216 ülkede 6 milyondan fazla vaka ve 400 bine yaklaşan can kaybı ile Covid-19 pandemisinin devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Ülkemizde aralarında onlarca sağlık çalışanı da bulunan 4 bin 500’den fazla insanımızı kaybettik.” denildi.
‘Türkiye’de henüz ilk dalga tam olarak atlatılmadı’
Salgının devam ettiği ve Türkiye’de henüz ilk dalganın tam olarak atlatılmamışken kamuoyunda adına “normalleşme” denilen hızlı bir sürecin yaşandığına işaret edilen açıklamada, “Vaka sayıları dalgalı bir seyir göstererek azalsa da salgının sürdüğü bir ortamda, içinde bulunduğumuz haftadan itibaren kısıtlamaların birçoğunun kaldırıldığını gördük.” diye kaydedildi.
‘Başarının ana kriteri sağlıklı kişilerin hastalanmasını önlemek’
Sürecin çok erken aşamalarında salgın yönetiminde başarının ana kriterinin sağlıklı kişilerin hastalanmasının önlenmesi olduğunu vurguladıklarının hatırlatıldığı açıklamada, “Bunun yolunun da salgın yönetiminin öncelikli ve bilimsel bilgiye dayalı olarak, Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğu ve koordinasyonunda sürecin tüm bileşenlerinin katılımıyla ve şeffaf olarak hayata geçirilmesi olduğunu vurguladık.” denildi.
‘Normalleşme süreci kaygılarımızı artıran şekilde ilerliyor’
“Adına ‘normalleşme’ denilen bu sürecin önümüzdeki dönem için kaygılarımızı ve endişelerimizi arttıran bir şekilde ilerlediği görülmektedir.” denilen açıklamada, Dünyada ve Türkiye’de uzun bir süre gündemde kalacak bu hastalık pandemisi ile ilgili hastalığın yayılımını kontrol altına almaya devam edecek stratejilerin aksatılmadan sürdürülmesi gerektiği belirtildi. Açıklamada, bu konuda geçiş sürecinde göz önüne alınması gereken kriterlerin şu şekilde sıralandı:
- COVID-19’un bulaşmasının kontrol altına alınmış olduğu kanıtlanmalıdır.
- Sağlık sistemi her vakayı tespit edebilmeli, izole edebilmeli, test uygulayıp, tedavi etmeli ve her temaslı kişiyi izleyebilmeli ve karantinaya alabilmelidir.
- Huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, bazı hastaneler, cezaevleri gibi duyarlı nüfusun toplu olarak bulunduğu yerlerdeki ve mülteciler gibi dezavantajlı topluluklardaki salgın riski en düşük düzeye indirilmelidir.
- Okullar, fabrikalar, iş yerleri fiziksel mesafe, el yıkama olanakları, solunum hijyeni ve beden ısısı izlemleri vb. gerekli korunma önlemlerini oluşturmalıdır.
- Bulaş riski yüksek topluluklara yeni vakaların girişi ve bu topluluklardan dışarıya vaka çıkışının riski yönetilebilir olmalıdır.
- Toplumların geçiş süreci konusunda bilgilendirilmiş, bu sürece katılımları sağlanmış olmalıdır.
‘Yaşamın her alanı ve anı tedbirlere göre planlanmalı’
Kişilerin pandemi tedbirlerine uymasını tekrarlamanın yetmeyeceğine dikkat çekilen açıklamada, “Yaşamın her alanının ve anının pandemi tedbirlerine göre planlanması ve topluma hem örnek hem de yol gösterici olunması gereklidir.” diye kaydedildi.
Açıklamada, hekimler ve tüm sağlık çalışanları için gerekli tedbirlerin alınması ve sağlığının korunmasının çok önemli olduğuna işaret edilerek, sağlık kurumlarında alınması gereken tedbirlere de yer verildi.