TTB Merkez Konseyi, “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, sağlıkta şiddetin devam ettiğine vurgu yaparak, “Şiddetin mazur görülmesine, olağanlaştırılmasına tahammülümüz kalmadı.” dedi.
Sağlıkta şiddet ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenler bütün sağlık kurumlarında saygı duruşu ile anılacak.
Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 17 Nisan 2012 tarihinde Doktor Ersin Arslan’ın çalıştığı hastanede hasta yakını tarafından öldürülmesi dolayısıyla kabul edilen “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” nedeniyle yazılı açıklama yaptı.
Türkiye’deki sağlık ortamında şiddetin yıllardır toplumsal bir sorun halini almış durumda olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Sözel hakaret ve tacizin yanı sıra silahla yaralamadan hekim ve sağlık çalışanı ölümlerine varan üzücü tablolar, ne yazık ki ülkemiz gündeminden hiç düşmedi.” denildi.
‘Sağlık çalışanları Covid-19’un en büyük risk grubu’
Öncelikli gündemin sağlıkta şiddetin durdurulması iken Türkiye ve dünyanın beklemediği ve hiç hazır olmadığı bir pandemiye yakalandığının belirtildiği açıklamada, Covid-19’un yine tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gerek iş yükü gerekse de virüse muhatap olma bakımından hekimlerin ve sağlık çalışanlarının en büyük risk grubunu oluşturduğu kaydedildi.
Açıklamada, bu riskin salgının ilk ayında binlerce sağlık çalışanının Covıd-19 nedeniyle tedavi görmek zorunda kalmasına, onlarcasının ise hayatını kaybetmesine yol açtığına işaret edildi.
‘Sağlıkta şiddet fiilen varlığını sürdürüyor
Ancak bu atmosfere rağmen sağlıkta şiddetin fiilen kendisi ve yaygın olarak gölgesinin sağlık kurumlarında varlığını sürdüğüne vurgu yapılan açıklamada, “Kötü yönetilen ‘maske dağıtımı’ süreci eczanelerde şiddete de varan tartışmalara yol açarken, yapısal nedenlerle beklentisi karşılanmayan hasta yakınları hastanelerde karşılarına çıkan hekim ve sağlık çalışanına hakaret ve şiddet göstermeye devam ediyor.” denildi.
‘Şiddetin mazur görülmesine tahammülümüz kalmadı’
Hekimler ve sağlık çalışanları olarak Covıd-19 dahil her türlü sağlık sorununda üzerlerine düşen bütün görevleri yapmaya hazır olduklarının kaydedildiği açıklamada, “Ancak ne salgın dönemlerinde ne de olağan dönemlerde bize yönelen ve yönelecek olan şiddetin mazur görülmesine, olağanlaştırılmasına tahammülümüz kalmadı.”
Öncelikle caydırıcılığı sağlamak üzere özel-kamu ayırmadan sağlık çalışanlarına yönelecek şiddette cezaları arttıran yasa taleplerinin dün itibariyle Meclis’te onaylandığının hatırlatıldığı açıklamada, “TBMM’de onaylanmasını caydırıcı etkiyi azaltabilecek ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’nı içermesine rağmen önemli bir adım olarak görüyoruz.” denildi.
‘Sağlıkta Dönüşüm Programı durdurulmalı’
Açıklamanın devamında yer alan talep ve çağrı şöyle: “Ülkeyi ve sağlık ortamını yönetenlerin “Sağlıkta Dönüşüm Programını” durdurmalarını, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik dil ve söylemlerini değiştirmelerini ve ceza arttıran yeni yasayla birlikte uygulandıklarında ancak sonuç verebilecek olan ‘sağlıkta şiddete sıfır tolerans’ içerikli bütün önerilerimizi dikkate almalarını bekliyoruz. “
Bütün sağlık kurumlarında bir dakikalık saygı duruşu
Ayrıca sağlıkta şiddet ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenler “Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü” dolayısıyla saat 12.30’da anılacak. Tüm sağlık kurumlarında sağlık çalışanları eş zamanlı saygı duruşunda bulunacak.