Teknolojik ve dijital gelişmelerle birlikte 4. endüstri devriminin etkilerini hayatımızda uzun zamandır hissediyoruz. Bu gelişmelerin hiç hız kesmeyeceği de açık bir gerçek. 4.0 robotların üretimi devralması, yapay zeka kullanımı, üç boyutlu yazıcılarla üretilen nesneler, simülasyonlar ve siber güvenlik; endüstrinin en dikkat çeken ve hepimizin kulak kabarttığı konu başlıkları.
Dijital sanayi devriminin bize neler yaptığına, hayatımızı nasıl etkilediğine daha yakından bakalım mı? Üretim, eğitim, istihdam, meslekler, dahası toplumsal yaşam. Etkilenmeyen, değişmeyen kalmadı meşhur 4.0 endüstri devriminden. Kimileri değişimin olumlu yanına odaklanırken, kimileri olumsuzluklardan söz ediyor bize. Örneğin; hayatımızın kolaylaştığının herkes farkında. Kimi iş kolları yok olurken, yepyeni mesleklerin ortaya çıkmasının an meselesi olduğunu seziyoruz. İş gücüne olan ihtiyaç giderek azalıyor. Üstü çizilecek işgücünün de sadece mavi yakalıları değil beyaz yakalıları da kapsayacağı hesaplandıkça geleceği ilişkin öngörüler karmakarışık bir hal alıyor. Gelin; hepimizin hayatını doğrudan etkileyen hukuk alanına biraz yakından bakalım.
Avukatlarla yarışan yapay zeka
Yapay zekanın hukuki sorunları avukatlara göre daha kısa zamanda ve daha az hatayla çözebileceği bir araştırmayla gösterildi. Peki, cidden bu nasıl oldu? Avukatlık mesleği zaman için de yok mu olacak, iş alanı daralacak mı?
New York merkezli LAWGEEX isimli şirket hukukla teknolojiyi birleştirerek değişimin başlangıcı olan bir ilke imza atmış görünüyor. Şirket, sözleşme değerlendiren hukuk yapay zeka yazılımı ile hukuki sözleşmeleri incelemeye başlamış. Yapay zekaya Amerikan hukuk sisteminin prensipleri, kanunları ve gerekli hukuki süreçler kodladıktan sonra sözleşme örneklerini yüklenmiş, sonra da tüm bunları incelemesi beklenmiş. Yapay zeka da müşteriler adına yüklenen sözleşmeleri kontrol ederek müşterilerin lehine ve aleyhine olan durumları tespit etmiş.
Araştırma, insan ile yapay zeka başarı oranlarını karşılaştırmak için 20 avukatı yapay zeka ile yarıştırmış. 5 farklı sözleşmeyi hem avukatlar hem de yapay zeka incelemiş. Sonuç; avukatların verdiği kararlarda ortalama doğruluk oranı yüzde 85, yapay zekanın verdiği kararlardaki doğruluk oranı ise yüzde 94. En hızlı avukat bu iş için 51 dakika, en yavaş avukat ise 156 dakika harcarken, yapay zeka 26 saniyede işi bitirmiş. Ayrıca yapay zekanın avukatların ortalamasından 0.99 daha isabetli karar verdiği gözlenmiş.
Türkiye Barolar Birliği’nin yapay zeka açılımı
Yapay zekanın hukukta kullanılabilir olduğunun görülmesi ile birlikte bu durumun gelecekte tüm yargıyı etkileyebileceğini anlayan bazı hukuk büroları bu alanda çalışmalar yapmaya başladı. Türkiye Barolar Birliği de (TBB) “çağı yakalamak” konusunda geri kalmamak için “Yapay Zeka ve Hukuk ARGE” birimi kurduğunu geçtiğimiz günlerde açıkladı.
Genç hukukçulara yol gösterici olması, dünya ile uyumlu adımlar atılması ve Türkiye yargısının geleceğe hazırlanması açısından önemli ve güzel bir adım olarak görülüyor.
Hukuk alanında, hatayı en aza indirmek, zamandan kazanmak ve iş yükünü hafifletmek için gelecekte yapay zekayla çalışmanın, insanla çalışmaya tercih edileceğini tahmin etmek zor değil. Yapay zeka ile binlerce sayfalık dokümanların taranması, tasnifi, benzer vakalarla ve içtihatlarla ilişkilendirilerek yeni vakalar için çözüm sunan sistemlerin oluşturulması başarılırsa gelecekte avukatlık bürolarında bilgisayar ekranlarına konuşarak sorunlarımızı çözümleyeceğiz gibi görünüyor.
İnsanın yapay zekayla imtihanı da başladı diyelim mi, diyelim.