‘2020 temiz hava için milat olabilir’

Temiz Hava Hakkı Platformu, beş santralin tamamen kapatılarak yüz binlerce kişinin temiz hava soluma talebinin karşılık bulduğunu belirtti. Platform, 2020 yılının temiz hava için milat olabileceğine vurgu yaptı.

HABER MERKEZİ – Temiz Hava Hakkı Platformu 2019 yılına ilişkin yaptığı değerlendirmeye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, çevre mevzuatına uygun yatırımlar olmadığı için Sivas, Zonguldak, Kütahya, Manisa ve Kahramanmaraş’ta bulunan beş santralin tamamen bir santralin de kısmi olarak faaliyetlerinin durdurulduğu hatırlatıldı.

Bu karar ile yüz binlerce kişinin temiz hava soluma talebinin karşılık bulduğunun kaydedildiği açıklamada, güzel haberlerle başlayan 2020 yılının Türkiye’de temiz hava adına bir milat olabileceği belirtildi.

‘İnce partikül maddeler pek çok hastalığa sebep oluyor’

Açıklamada, Türkiye’de hava kirliliği kaynaklı sağlık sorunlarına en fazla sebep olan kirletici ince partikül madde (PM2.5) için bir ulusal sınır değer ve mevzuat olmadığına dikkat çekildi. İnce partikül maddelerin akciğerlerden solunarak doğrudan kana karıştığının belirtildiği açıklamada, kanser dahil pek çok sağlık sorununa sebep olduğunun kanıtlandığına vurgu yapıldı.

‘Maddeler 339 istasyondan sadece 81’inde ölçüldü’

İnce partikül maddelerin 2019 yılında 339 tane Ulusal Hava Kalitesi İzleme İstasyonu’ndan sadece 81 tanesinde ölçüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, yapılan ölçümlerin yüksek olsa bile ince partikül maddeler için ulusal sınır değer ve mevzuat olmadığı için önlem alınmadığına işaret edildi.

‘İnce partiküllere tamamen engel olmak mümkün değil’

Açıklamada, Temiz Hava Hakkı Platformu Türk Tabipleri Birliği temsilcisi Gamze Varol’un değerlendirmelerine yer verildi. Varol, çevre mevzuatında belirtilen yatırımlarını yapmamış beş santralin mühürlenmesinin son derece önemli bir gelişme olduğunu kaydetti. Varol, ancak kömür yakıtlı termik santrallere filtre takılsa bile bacalardan çıkan ince partiküllere tamamen engel olmanın mümkün olmadığını unutmamak gerektiğini belirtti.

‘Toplumcu ve kalıcı çözümlere ihtiyaç var’

Varol, “Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı” doğrultusunda hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği limitlerin altına indirilmesinin hedeflenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Varol, “Bunun için bilimsel verilerin ışığında geçici değil, toplumcu ve kalıcı çözümlere ihtiyaç var.” dedi. Bunun için Türkiye’nin fosil yakıtları terk etmesi gerektiğini belirten Varol, geçmiş adaletsizliklerin zararını gideren eşitlikçi bir planlama ile ilgili yatırımlara hız veren politikalar üretilmesi gerektiğini kaydetti.

Platform, 2020 için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan şu taleplerde bulundu:

•2020 yılı sonuna kadar tüm hava kalitesi izleme istasyonlarında bütün illeri kapsayacak şekilde ince partikül maddelerin kirliliği ölçülmeye başlanmalı.

•2020 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin ince partikül için ulusal limit değerler belirlemeli.

•AB ülkelerinde hava kalitesiyle ilgili kullanılan CAFE Direktifindeki limit değerler kullanılmalı.

•Kömürlü termik santraller, büyük yakma tesisleri gibi tesislerin izin süreçlerine sağlık etki değerlendirmesi eklenmeli.

•Büyük yakma tesislerinin çevresel etki değerlendirme ve izin süreçlerinde güncel modellerin kullanılması için mevzuat düzenlemeleri yapılmalı.