Altınörs: Onur Gencer’in aklına bu zehri kim akıttı?

Kobani Davası’nda savunma yapan HDP MYK üyesi Alp Altınörs, “’HDP’ye giden herkes teröristtir’ algısını kim yerleştirdi? Onur Gencer’in aklına bu zehri kim akıttı? Bu soruların cevabını verebilirsek Poyraz’ın katilini de bulmuş olacağız” dedi.

IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası’nın üçüncü duruşmasının yedinci oturumu, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

‘Soylu gibi siyasetçiler bizi yargılayamaz’

Duruşma, HDP MYK üyesi Alp Altınörs’ün savunmasıyla sürdü. Davanın HDP MYK adına açıldığını ve “tüzel kişiliğin yargılandığını” belirten, Altınörs, “HDP MYK’nın atılan 3 twitten dolayı 37 cinayetten yargılandığı bir dava bu. HDP MYK tüzel kişiliktir. Tüzel kişilik hakkındaki davaları Ağır Ceza Mahkemeleri göremezler. Hele Süleyman Soylu, Fahrettin Altun, Hamza Dağ gibi siyasetçiler bizi hiç yargılayamazlar. Bize karşı siyaset yapabilirler. Bu ifadeleri reddediyorum. Sizleri de baskı altına alıyor” dedi. Hamza Dağ’ın, “İslamofobik çağrılarla yapılan eylemler” dediğini hatırlatan Altınörs, “Eğer Hamza Dağ bu açıklamasını düzeltmezse IŞİD’i islamla eşitlemiş olacak” dedi.

‘Deniz Poyraz’ı kim öldürdü?’

Deniz Poyraz’ın katledilmesini de kınayan Altınörs, Poyraz’ın katledilmesinin Martin Luther King’in sözlerini hatırlattığını belirterek, “Ben de bugün ‘Deniz Poyraz’ı kim öldürdü?’ sorusunu soruyorum. HDP eşittir terör, ‘HDP’ye giden herkes teröristtir’ algısını kim yerleştirdi? HDP aleyhinde bu söylemi kim dile getirdi? Onur Gencer’in aklına bu zehri kim akıttı? Bu soruların cevabını verebilirsek Deniz Poyraz’ın katilini de bulmuş olacağız” diye belirtti.

‘Dünyada böyle bir parti bulamazsınız’

Son 9 ayda HDP karşıtı kampanyaların doruk noktasına vardığını ifade eden Altınörs, “HDP adından da anlaşılacağı üzere bu topraklardaki halklara ait. Kürt, Türk, Laz, Çerkes ve Arap halklarına, 72 millete tek nazardan bakan bir partidir. Programı 5 ana eksene oturur. Ekoloji, emek, demokrasinin kazanılması, kadın ve gençlik. Ben HDP kurucu üyesiyim. Ben bu projeye inanarak üye oldum. HDP bu topraklarda 40-50 yıldır yürütülen mücadelelerin özgün bir birlikteliğidir. Dünyada böyle bir parti bulamazsınız. Her kesimin kendini ifade edebildiği, kadınların kitlesel olarak yer aldığı, eşcinsellerin içinde nefes alabildiği bir partidir” sözlerine yer verdi.

HDP’ye saldırıların karanlık yüzü

AKP’ye yakın gazetecilerin HDP’nin kapatma davasına ilişkin tutumlarını değerlendiren Altınörs, Veyis Ateş’in “HDP’yi ekranlara çıkarmam” sözlerine atıf yaparak, “Veyis Ateş aslında AKP’nin Habertürk’e atadığı kayyımdır ve hangi karanlık ilişkiler içinde olduğunu görüyoruz. Bundan sonra HDP’ye saldıranların hangi karanlık ilişkiler içinde olacağını bu örneği dikkate alarak akılda tutmanız lazım” dedi. Altınörs, davanın “Retrospektif” bir dava olduğunu belirterek, “Bu bir sinema deyimidir, geriye sarmak anlamına gelir. Bu geriye giden bir davadır” dedi.

‘Tarihsel akış çarpıtılıyor’

“Bu iddianame gerçekleri ortaya çıkarmak için mi yoksa örtmek için mi hazırlandı” diye soran Altınörs, “Bu iddianamede IŞİD yok. IŞİD’in Kobani’yi kuşatmasının ardından ortaya çıkan eylemler var ama IŞİD yok. Tarihsel akışın tümüyle çarpıtıldığını düşünüyorum. Bu olmayınca HDP MYK’nin neden böyle bir karar aldığı da anlaşılmıyor” ifadelerini kullandı. Altınörs IŞİD’in kuruluşunu ve yaptığı katliamları, saldırıları anlattı. 

‘Kimden talimat aldığımız belli değil’

İddianamede yer alan MYK tweetine ilişkin konuşan Altınörs, “Dayanışma olmadan Kobani IŞİD canilerinin eline geçmekten kurtulamazdı. Bu sadece Kürt halkına yapıldığı için değil hangi halka yapılsa aynı çağrıyı yapardık. HDP tarihinde ilk kez sokağa çağrı yapılmış, o da 6 Ekim’de. Biz o kadar vicdansız insanlar mıyız ki bir halk katledilirken dayanışma çağrısında bulunmak için talimat almayı bekleyelim? Zaten talimat aldığımızı da dayanağa bağlayamamış, kimden talimat aldığımız da belli değil. Gizli tanık ifadeleri var” şeklinde konuştu.

‘Sadece HDP çağrı yapmadı’

O dönem sokağa çağrı yapan CHP, ÖDP, Halkevleri, Emek Partisi, Kaldıraç, TÖP, SYKP, EHP gibi pek çok partinin olduğunu hatırlatan Altınörs, “Sokağa çağrı yapmışlar. Dayanışma çağrısı yapmışlar. Terör çağrısı değil, teröre karşı çıkmak için çağrı yapmışlar” dedi. 

‘Ekim olaylarının hedefi çözüm süreci’

Altınörs, 6-8 Ekim olaylarının başladığı süreçte çözüm sürecinin de sürdürülmeye çalışıldığını ifade ederek, “İddianamede çözüm sürecini hedef alan deliller oluşturulmuş. Çözüm sürecinde çekilen fotoğraflar konulmuş. Bunlar suç değil ki çözüm sürecinde çekildi. 7-8 Ekim olaylarının hedefi çözüm sürecinin tam kendisidir. HDP’nin sağduyu çağrıları ise konulmamış. Çağrılar sonrasında HDP ile AKP yetkililer arasında devam eden görüşmeler de yer almıyor” diye belirtti.

‘Türkiye Kobani’ye destek verseydi…’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kobani olayları sırasında Antep’te yaptığı bir konuşmada, “Kobani düştü düşecek” sözlerine değinen Altınörs, “Erdoğan ‘Kobane düşmeyecek çünkü Türkiye Kobani’ye destek verecek’ demeliydi . O zaman o olaylar yaşanmayacaktı” sözlerini kaydetti.

Müebbet istemi

İddianamede, Muş’un Varto ilçesinde panzerden açılan ateş sonucu kafasından vurulan ve hayatını kaybeden Hakan Buksur’a yer verildiğini söyleyen Altınörs, “Hakan Buksur ile ilgili  dosyada yer alan ifade şu şekilde; ‘silahla yaralananlar hastaneye kaldırılarak hayatını kaybetti’. Kim öldürdü bu belli değil. Hakan Buksur’u vuran kurşun polis silahından çıktı. Bunlar araştırılmadı ama bugün Hakan Buksur’un ölümünden sorumlu tutularak müebbetimiz isteniyor. Bir diğeri İzmir’de yaşandı. Ekrem Kaçaroğlu. Ülkücü şahıslar tarafından darp edilerek öldü. Ama savcı iddianamede, ‘Karslı  olarak bilinen  Ekrem Kaçaroğlu mahalle sakinleri tarafından darp edilerek öldürüldü’ yazıyor. Ne kadar masumane bir ifade. Şahısların isimleri de yazmıyor. Ama bu şahıslar hakkında dava açılıyor, ceza almışlar, istinaf bozmuş yeniden yargılanacaklar. Her şey belli ama bizim iddianameye geçtiği şekline bakın. Ülkücü bunlar, HDP MYK talimatıyla hareket ettikleri düşülemez ama Ekrem Kaçaroğlu’nun ölümü nedeniyle de yine bize müebbet isteniyor”

‘Gizli tanıkları soyut ve geneldir’

Bu dosyanın hakikatlerin üstünü örtmek için hazırlandığını ifade eden Altınörs, “Bu mükerrer bir yargılama. Ben daha önce de savcılıkta ifade verdim. Adli kontrol tedbiri dahi uygulanmadan serbest bırakıldım. Aynı olayla ilgili evim basıldı. Ortada yeni bir delil de yok. 37 kişinin ölümüyle benim hiçbir illiyet bağım yoktur. Gizli tanık ifadeleri soyut ve geneldir. MYK toplantımıza MYK’ya üye olmayan kimse katılamaz” diye belirtti.  AİHM kararını da hatırlatan Altınörs, “Tweet’in 6-8 Ekim olaylarıyla ilgisinin olmadığını tescil ediyor. Tutuklu kaldığımız her bir gün AİHM Sözleşmesinin ihlalidir” dedi.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

MA / ANKARA