Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, bu seneki Yeni Ekonomi Programı’nın ana temalarını “Yeni Dengelenme”, “Yeni Normal” ve “Yeni Ekonomi” olarak belirlediklerini belirterek, her birini ayrı bir meydan okuma olarak gördüklerini söyledi.
2020 yılının tamamında büyümenin pozitif olmasını ve yüzde 0,3 oranında gerçekleşmesini öngördüklerini söyleyen Albayrak, 2021 yılında büyümenin yüzde 5,8 olmasını tahmin ettiklerini belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Yeni Dengelenme, Yeni Normal, Yeni Ekonomi” ana temasıyla hazırlanan Yeni Ekonomi Programı’nı (2021-2023) (YEP) Vergi Denetim Kurulu Ataşehir Hizmet Binası’nda düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
‘Kararlı politikalarımızla Türkiye muazzam başarı elde etti’
Albayrak, YEP’in ilkini Eylül 2018’de açıkladıklarını, o günlerde Türkiye’nin yurt dışı kaynaklı “spekülatif kur” ataklarının oluşturduğu finansal ve makroekonomik dengesizliklerle yoğun bir şekilde mücadele ettiğini ifade etti. Bu nedenle programın ilk yılını dengelenme süreci olarak ilan ettiklerini belirten Albayrak, uyguladıkları kararlı politikalarla dengelenme sürecinde Türkiye’nin muazzam başarı elde ettiğini savundu.
‘2018’de doları 5,95’lere indirdik’
Albayrak, Ağustos 2018’de 7,20’lere kadar yükselen dolar kurunu 2019 yıl sonu itibarıyla 5,95’lere indirdiklerini, yüzde 25’lere kadar yükselen Tüketici Enflasyonu’nu (TÜFE) yüzde 10-11 bandına düşürdüklerini savundu.
‘2019’un son çeyreği itibarıyla yüzde 6,4’lük büyüme oranını yakaladık’
Ayrıca 50 milyar doların üzerindeki cari işlemler açığını cari fazlaya çevirdiklerini ifade eden Albayrak, sözlerine şöyle devam etti: “Daralmaya başlayan ekonomik faaliyeti yeniden hareketlendirdik ve 2019’un son çeyreği itibarıyla yüzde 6,4’lük büyüme oranını yakaladık. Tam bu dengelenme sürecinin sonuna yaklaşırken yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının başlamasıyla ekonomimiz ve dünya ekonomileri tarihte eşine az rastlanır şiddette yeni bir sınama ile karşı karşıya kaldı.”
‘Sermayenin rezerv paralara yönelmesi Türkiye’ni para birimine değer kaybettirdi’
Belirsizlik ortamında sermayenin altına ve rezerv paralara yönelmesi neticesinde Türkiye gibi özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin ciddi anlamda bütün dünyada değer kaybettiğini söyleyen Albayrak, “Birim maliyet artışlarına kur geçişkenliği de eklenince enflasyon oranımızdaki aşağı yönlü trend yerini yatay bir seyre bıraktı.” dedi.
‘Destek paketlerinin toplam büyüklüğü milli gelirimizin yüzde 10’una ulaştı’
Albayrak, Covid-19 salgını döneminde uyguladıkları politikalara değinerek, salgınla mücadele kapsamında yaptıklarını anlattı. Albayrak, şunları kaydetti: “Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde 18 Mart 2020’de açıkladık. Ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda dinamik olarak alınan yeni tedbirlerle paketi genişlettik. Covid-19 salgını sürecinde açıkladığımız destek paketlerinin toplam büyüklüğü 494 milyar TL ile milli gelirimizin yüzde 10’una ulaştı.”
‘Temmuz ayında ekonomik faaliyet hızlı bir normalleşme sürecine girdi’
Albayrak, salgın döneminde aldıkları bu politika tedbirlerinin neticesinde, bu yılın temmuz ayında ekonomik faaliyetin hızlı bir normalleşme sürecine girdiğini savunarak, “Bu anlamda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin birçoğundan Türkiye olarak pozitif ayrıştık.” dedi.
İhracatın, 2020 Haziran-Ağustos döneminde salgının etkilerinin derinden hissedildiği 2020 Mart-Mayıs dönemine kıyasla yüzde 27’ye yakın oranla artış kaydettiğini belirten Albayrak, “Altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı ise aynı dönemde 15 puanın üzerinde artarak yüzde 90’a ulaştı ve uzun dönemli ortalamaların oldukça üzerine çıktı.” diye konuştu.
Toparlanmanın tüm sektörlere yayıldığını söylemenin hala mümkün olmadığını ifade eden Albayrak, “Özellikle turizm ve ulaşım gibi alanlarda ve genel anlamda hizmetler sektöründe toparlanma henüz istediğimiz seviyeye ulaşmış değil.” dedi.
‘Her bir tema ayrı bir meydan okuma’
Albayrak, bu seneki Yeni Ekonomi Programı’nın ana temalarını “Yeni Dengelenme”, “Yeni Normal” ve “Yeni Ekonomi” olarak belirlediklerini belirterek, her birini ayrı bir meydan okuma olarak gördüklerini söyledi.
Yeni dengelenmenin, salgının makroekonomik denge ve finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırılmasını, iç ve dış dengenin yeniden sağlanmasını, enflasyonun kalıcı olarak düşük tek haneli rakamlara indirilmesini ve cari işlemler açığının kapatılmasını ifade ettiğini belirten Albayrak, bu denge üzerine sürdürülebilir bir büyüme modeli inşa edeceklerini savundu.
‘Büyümenin yüzde 0,3 oranında gerçekleşmesini öngörüyoruz’
Albayrak, “Ağustos ayından itibaren atılmakta olan normalleşme adımlarının etkisiyle yılın geri kalanında büyüme dördüncü çeyrekte bir miktar ivme kaybedecek olsa da yılın tamamında büyümenin pozitif olmasını ve yüzde 0,3 oranında gerçekleşmesini öngörüyoruz.” dedi.
‘2021 yılında büyümenin yüzde 5,8 olmasını tahmin ediyoruz’
2021 yılında, ertelenen tüketim ve yatırımların devreye girmesi ve turizm gelirlerindeki normalleşmeyle birlikte büyümenin yüzde 5,8 olmasını tahmin ettiklerini belirten Albayrak, “Sonraki dönemde de büyümenin yüzde 5 seviyesinde seyretmesi, doğal, Türkiye’nin yüzde 5 büyüme patikasına evrilmesini öngörüyoruz. Bu büyüme hedeflerine ulaşmak için program döneminde her zaman vurguladığımız şekilde ihracata, katma değerli üretime ve istihdama özellikle bu dönemde çok daha fazla yoğunlaşacağız.” diye konuştu.
‘Kötümser tabloda ekonomi yüzde 3,7 büyüyebilir’
Abayrak, 2020-2021 dönemi için alternatif senaryo çalışmalarını da yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu doğrultuda, küresel ekonomide ve Türkiye ekonomisinde salgın koşullarındaki normalleşme sürecinin tersine döneceği ve ekonomilerdeki toparlanma sürecinin sekteye uğrayacağı kötümser bir senaryoda da 2020 yılının sonuna doğru ve 2021 yılına etkilerine baktığımızda olabilecek bir eksi 1,5, 2021 yılında ise YEP tahminimiz 5,8’den 2,1 puan altında kalarak yüzde 3,7 seviyesinde büyüyebileceğini değerlendiriyoruz. Ama bu kötü senaryomuz.”
‘İşsizlik oranı 2023 yılında yüzde 10,9 seviyesinde öngörülüyor’
Albayrak, program dönemi boyunca istihdamın yıllık ortalama 1 milyon 336 bin kişi artması ve iş gücüne katılım oranlarındaki artışa rağmen işsizlik oranının kademeli olarak gerileyerek 2023 yılında yüzde 10,9 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğünü söyledi.
‘Enflasyonun yıl sonunda yüzde 10,5’e gerilemesi hedefleniyor’
Albayrak, “Enflasyonun 2020 yılı sonunda yüzde 10,5’e gerilemesi, 2021 yıl sonunda yüzde 8,0 olarak gerçekleşmesi, Program dönemi sonunda ise yüzde 4,9 düzeyine gerilemesi hedeflenmektedir” dedi.
Cari işlemler dengesinin GSYH’ye oranının 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 1,9 ve yüzde 0,7 olarak açık vermesini öngördüklerini ifade eden Albayrak, “Program dönemi sonunda ise atılan adımlar, stratejik reformların da etkisiyle fazlaya dönmesini öngörüyoruz” diye konuştu.
Albayrak, Türkiye olarak önceki iki yılın ekonomi programındaki güçlü kararlı duruşun ve bunun neticesinde toplanan meyvelerin daha da fazlasını, 3 yıllık sürecin sonunda göreceklerini söyledi.
Kaynak: AA