HABER MERKEZİ – HDP, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle grup toplantısını Kadın Grup Toplantısı olarak belirledi. HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, son 3 yılda 1236 kadının öldürüldüğünü açıklarken, “AKP-MHP iktidarı sürecinde 2016’da 304, 2017’de 353, 2018’de 280, 2019’da 299 kadın katledildi. Ne yazık ki artık tekil cinayetleri aşan toplu bir kadın katliamıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu hafta Meclis’te grup toplantısını kadınlarla birlikte gerçekleştirdi. Toplantıya DTK Eş Bbaşkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Beyaz Tülbentli anneler ve HDP’nin önceki Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın annesi Münire Yüksekdağ katıldı. Buldan, konuşmasına, yaşamını yitiren tiyatronun usta isimlerinden Yıldız Kenter için başsağlığı dileyerek başladı.
‘Toplu kadın katliamlarıyla karşı karşıyayız’
Tutuklu bulunan Kürt kadın siyasetçileri selamlayan Buldan, ‘kadına yönelik şiddetin dünya ölçeğinde en yüksek düzeylerde yaşandığı bir ülke gerçekliğine sahip olduklarını’ ifade etti. ‘Kadınların sesi olmaya devam edeceğiz’ diyen Buldan, Son 3 yılda bin 1236 kadın katledildi. Kadınlar, depremde, kazada, savaşta ölmedi. Göz göre göre sokak ortasında, devletin, polisin, yargının, siyasetin, Meclis’in gözleri önünde işlenen cinayette katledildiler. Ne yazık ki artık tekil cinayetleri aşan toplu bir kadın katliamıyla karşı karşıyayız. Hal böyleyken AKP hükümeti, şiddeti önleyeceğine kadınları şiddete karşı koruyan yaptırım ve tedbirleri kapsayan İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmanın yolunu aramaktadır. Yani istiyorlar ki daha fazla şiddet olsun, kadınlar korumasız kalsın” diye konuştu.
‘İktidar nafaka hakkına göz dikti’
Buldan, kadın işsizliği yüzde 40’lardayken ‘iktidarın kadınların nafaka hakkına göz diktiğini’ ifade ederek, kadınların kazanımlarını elde etmek için ‘ağır bedeller ödediğinin’ altını çizdi. Buldan, “Bunlara gözümüz gibi bakmaya ve korumaya devam edeceğiz. HDP oldukça kadınlar asla korumasız ve yalnız kalmayacaktır” diye konuştu.
‘Eş başkanlık mor çizgimizdir’
Buldan, Eşbaşkanlık sisteminin ‘mor çizgileri’ olduğunu ve ‘asla vazgeçmeyeceklerini’ belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Biz kadınlar; bu ülkeyi savaş mantığına teslim etmeyeceğiz. Sevgili Şirin Tekeli’nin dediği gibi ‘Daha yapacak çok şey var. Yılmak yok.’ Nefrete karşı sevgiyi öreceğiz, savaşa karşı barışı haykıracağız gümbür gümbür, sömürüye karşı direnci büyüteceğiz. Biz kadınlar HDP ile birlikte onların karanlığına, karanlık ve kaostaki ısrarına karşın; inançla, inatla, sabırla, kararlılıkla aydınlığa süreceğiz yelkenlilerimizi.”
‘Kadınlara uygulanan ekonomik şiddettir’
Bütçe görüşmelerine de kadın yaşamı özelde değinen Buldan şöyle devam etti: “Kadına yönelik şiddetin bir diğer ayağı da ekonomik şiddettir. Biliyorsunuz Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ediyor. Erkekler oturmuş bütçe yapıyor. Bu bütçe, planlamasından, hazırlanmasına ve içeriğine kadar tamamen savaş bütçesidir, erkek bütçesidir. Ne yaşama, ne refaha, ne de kadına ayrılan bir pay yoktur. Tam tersine cinsiyetler arası eşitsizliği derinleştirecek faaliyetlere bütçe ayrıldığına tanık olmaktayız. Halkın sorunlarına değinen bir bütçe bugün Meclis’te çıkarılmıyor.
Bu bütçe Saray’ın, AKP yandaşlarının ve ailelerinin bütçesidir. Halkın bütçesi değildir. Oysa bu bütçede en çok kadınların emeği, kadınların hakkı, kadınların payının olması gerekir. Kayıt altında olan emeğinin kat be kat üzerinde de kayıt dışı çalışarak bu ülkenin ekonomisine büyük katkıda bulunan, evin içinde mutfakta, çocuk bakımında toplumun neredeyse bütün yükünü üstlenen kadınların bütçede devre dışı bırakılması kadınlara uygulanan bir ekonomik şiddettir ve yine aynı zamanda kadın düşmanlığıdır.
Kadınları sembolik olarak Bakan yapan; her iki lafından birinde kadını ‘evinin hizmetkârı’, erkeği de ‘eve para, ekmek getiren kişi’ olarak tarifleyen bu iktidardır. ‘Kadınlar çalıştığı için işsizlik var’ diyen bu iktidardır. ‘Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyen bu iktidardır. ‘Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar’ diyen bu iktidardır! ‘Medya olayları abartıyor. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik’ diyen yine bu iktidardır! ‘Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor’ diyen bu zihniyettir. ‘İş istiyoruz’ diyen kadınlara küstahça alaylı bir şekilde ‘Evdeki işler yetmiyor mu?’ diyen bu iktidardır.
‘Kamu spotunuzu başınıza çalın’
Biliyorsunuz Diyanet Vakfı hazırladığı kamu spotunda kadını eve hapseden basmakalıp yargıları pekiştiren, erkeğe hizmet eden ve erkekten ilgi dilenen bir kadın imajı çizdi. Halkın vergilerini, kadınların vergilerini kadınları aşağılamak için kullanıyorlar. Kadınlara uygulanan cinayetle, kadını aşağılayan Diyanet birbirini beslemektedir. Biz de diyoruz ki; alın o kamu spotunuzu başınıza çalın! Kadınlar erkeklerin hizmetçisi değildir olmayacak da!