CHP Genel Başkan Yardımcısı Adıgüzel, AKP’nin koronavirüs ile mücadele kapsamında hazırladığı yeni bir yasa teklifinde Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya platformlarına ağır yaptırımlar öngördüğünü belirtti.
Adıgüzel, “Vatandaş aş, iş; AKP ise sosyal medyayı zapturapt altına alma derdinde. Dünyanın neresinde virüs ile mücadele sansür yoluyla yapılıyor?” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, yaptığı basın açıklamasında AK Parti’nin “5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununda” değişiklik öngören yasa teklifi taslağına tepki gösterdi.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında hazırlanan yasa teklifinin asıl amacının “sansür” olduğunu belirten Adıgüzel, “Vatandaş aş, iş; AKP ise sosyal medyayı zapturapt altına alma derdinde. Dünyanın neresinde virüs ile mücadele sansür yoluyla yapılıyor?” diye tepki gösterdi.
‘Sosyal medya platformlarına ağır yaptırımlar öngörülüyor’
Adıgüzel, önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulacağı ifade edilen taslağın, Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya platformlarına ağır yaptırımlar öngördüğünü söyledi. Taslakta sosyal ağ sağlayıcılarına temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğü getirildiğine dikkat çeken Adıgüzel, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin ilk etapta yüzde 50; ikinci etapta ise yüzde 95 oranında daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurulabileceğinin ifade edildiğini belirtti.
‘Sansüre yasal zemin hazırlanmakta’
İnternet bant genişliğinin daraltılmasının ilgili sosyal medya platformlarına erişimin bağlantı yokmuşçasına yavaşlatılması demek olduğunu ifade eden Adıgüzel, “Özetle, bu uygulama dünyada tartışılan ağ tarafsızlığı ilkesini ihlal etmesinin ötesinde, Türkiye’de bir süredir siyasi iktidar tarafından ‘bant genişliğini daraltma’ yöntemiyle uygulanan sansüre de yasal zemin hazırlamaktadır.” diye kaydetti.
‘Bant genişliğini daraltma rutin bir sansür uygulamasına dönüşmüştür’
Adıgüzel, AKP iktidarında, Twitter, Facebook ve Youtube başta olmak üzere sosyal medyaya yönelik ‘bant genişliğini daraltma’ yönteminin rutin bir sansür uygulamasına dönüştüğünü söyledi.
“Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu?’
Öte yandan, iletişimin ve haberleşmenin bu kadar kritik olduğu bir dönemde iktidarın bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyduğunun sorgulanması gerektiğine vurgu yapan Adıgüzel, “Sosyal medya platform temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde, tasarının sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini Türkiye’de barındırmakla yükümlü̈ kıldığını, veri işlemesinde ulusal bir ayrımın teknik olarak mümkün olmadığını ifade ediyorlar.” diye konuştu.
‘Teklif yasalaşırsa sosyal medya kullanılamaz hale gelir’
Sosyal medya şirketlerinin çok az ülkede veri merkezleri olduğunu belirten Adıgüzel, şöyle konuştu: “Bu merkezlerin de ciddi maliyetler getiren yatırımlar oldukları bilinmektedir. Bütün bunlar düşünüldüğünde, hele de böylesi bir kriz ortamında sosyal ağ sağlayıcılarının bu talepleri karşılayamayacağı ortadadır. Bu durumdan Türkiye’deki sosyal medya platformlarının faaliyetlerinin etkilenmemesi mümkün değildir. Teklif, bu haliyle yasalaştığı takdirde sosyal medya platformlarını kullanılamaz hale getirecektir.”
“İçeriklere Sıkı Denetim”
Taslakta içerik kaldırma taleplerine ilişkin düzenlemelerin de olduğunu ifade eden Adıgüzel, tasarının kabulü halinde sosyal medya içeriklerinin daha sıkı denetime maruz kalacağını sosyal medya platformları üzerindeki içerik kaldırma baskısının daha da artacağına vurgu yaptı.
Twitterda içerik kaldırma talebinin yüzde 74’ü Türkiye’den
Adıgüzel, twitterda içerik kaldırma talebinin yüzde 74’ünü oluşturan iki ülkeden birinin Rusya diğerinin Türkiye olduğunu belirtti.
‘Facebook’a 6 ayda 2 bin veri talebi’
Adıgüzel, “Facebook’un 2019’un ilk 6 ayını kapsayan Ocak – Haziran dönemi verilerine göre ise; Facebook bu dönemde Türkiye’den toplam 2 bin 60 talep almıştır. Yasal sürece ilişkin alınan 2 bin 40 talebin karşılanma oranı ise yüzde 74 olarak belirtilmektedir.” dedi.
‘2019’un ilk 6 ayında içerik kaldırma talep sayısı bine ulaştı’
Google’ın verilerine göre ise, 2009 yılından bu yana Türkiye’den gelen toplam içerik kaldırma talep sayısının 12 bin 259 olduğunu belirten Adıgüzel, “Kaldırılması talep edilen toplam öğe sayısı ise 65 bin 973 olmuştur. Öte yandan, bir mahkeme emri içeren ve bazı içeriklerin kaldırıldığı taleplerin yüzdesi 27’ye, devlet kurumlarından veya kolluk kuvvetlerinden gelen ve bazı içeriklerin kaldırıldığı taleplerin yüzdesi ise 34’e ulaşmıştır.” diye kaydetti.