Cumartesi Anneleri Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 776’ıncı haftasında, 36 yıl önce yaralı olarak gözaltına alınıp işkence edildikten sonra kaybedilen Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışı 776’inci haftasında devam etti. Bu haftaki eylem de Galatasaray Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şube binasının olduğu sokakta yapıldı. Cumartesi Anneleri’nin kayıp yakınlarının fotoğraflarının basılı olduğu tişörtleri giyerek kayıplarının fotoğraflarını taşıyarak katıldığı eylemde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Eyleme HDP’li milletvekilleri Oya Ersoy, Musa Piroğlu ve Filiz Kerestecioğlu CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da destek verdi.

Bu haftaki eylemde 36 yıl önce gözaltında kaybedilen Maksut Tepeli’nin akibeti soruldu. Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; Açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Maside Ocak okudu.

‘Kayıp dosyalarındaki cezasızlık Türkiye’nin sorunudur’

Ocak, “gözaltında kaybetmenin” antidemokratik devletlerin hak ve özgürlük talep edenleri bastırma ve sindirme amacıyla uyguladığı bir şiddet yöntemi olduğunu belirtti. İnsan haklarının etkili bir biçimde korunduğu bir sistem oluşturulmadan bu toprakların demokrasiden ve insan haklarından hep uzak olacağını söyleyen Ocak, “O yüzden kayıp dosyalarındaki cezasızlık yalnız bizim değil, tüm yurttaşların sorunudur. Türkiye’nin sorunudur” dedi.

‘Maksut Tepeli yaralı olarak gözaltına alındı’

Ocak, daha sonra Maksut Tepeli’nin yaralı olarak gözaltına alındıktan sonra kaybedilme olayını anlattı. Ocak, Tepeli’nin öğretmen olduğunu ve Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) üyesi olduğunu hatırlattı. Ocak, Tepeli’nin 4 Şubat 1980 tarihinde görev yaptığı Erzincan’da tutuklanarak 4 ay cezaevinde kaldığını anlattı.

Ocak, şunları kaydetti: “Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a taşındı. Maksut Tepeli, 2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul’da Küçükbakkalköy’deki arkadaşının evine gitti. Eve yaklaştığında kapının kırık olduğunu fark ederek oradan uzaklaşmaya çalıştı. İçeride karakol kuran polisler tarafından açılan ateş sonucu yaralandı. Yoğun kan kaybetmesine rağmen hastaneye değil, bir battaniye içinde Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü.”

’36 yıldır Maksut Tepeli’nin cenazesi bulunamadı’

Ocak, aynı dönemde gözaltında bulunan üç tanığın beyanlarına göre Tepeli’nin 5 Şubat 1984 tarihinde Gayrettepe Siyasi Şube’de gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde Haydarpaşa Askeri Hastanesi’ne kaldırıldığını anlattı. Ocak, bu tarihten sonra Tepeli’den bir daha haber alınamadığını belirtti.

Tepeli’nin ailesi ve avukatlarının uzun yıllar sonra Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde Tepeli’nin öldüğü bilgisine ulaştıklarını aktaran Ocak, “Üç yıllık ısrarlı girişimler sonucunda da resmi makamlar, Maksut Tepeli’nin Helvacıdede Mezarlığı’na defnedildiğini açıkladı. Ancak mezar yeri bilgisini vermedi. 36 yıldır Maksut Tepeli’nin bedeni bulunamadı” şeklinde konuştu.

‘Etkin soruşturma yürütülmedi’

Bugün kadar olayla ilgili etkin bir soruşturmanın yürütülmediğine vurgu yapan Ocak, “Tanıklara rağmen, belgelere rağmen ailenin şikâyeti üzerine açılan üç soruşturma da takipsizlikle sonuçlandı. Maksut Tepeli’nin yaralanması ve sorgulanmasında görevli polisler Rahmi Kaya, Servet Bozkurt, Hasip Dönmez, Zafer Elemen, Şeyhmuz Altın, İlhami Öztürk ve Hikmet Taşdelen hakkında hukuki bir süreç işletilmedi” dedi.

Şehriban Tepeli: Biz gerçekleri biliyoruz mahkemeler de biliyor

Açıklamanın ardından eyleme sağlık sorunları sebebiyle katılamayan Maksut Tepeli’nin eşi Şehriban Tepeli’nin mektubu okundu. Tepeli mektubunda “Gerçeklerin er geç açığa çıkmak gibi bir huyu vardır. Israrlarımız sonucunda Maksut’un 31 yıl sonra Helvacıdede Mezarlığı’na kimliği meçhul kişi olarak gömüldüğü de açığa çıktı. Biz gerçekleri biliyoruz, Mahkemeler de biliyor.” dedi.