Diyarbakır’da konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, HDP’li seçilmişlerin gözaltına alınmasına, tutuklanmasına dikkat çekerek, seçimlerin dahi anlamını yitirdiği bir sürece girdiklerini söyledi.
Babacan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, Türkiye’nin şu anki halini “hastalığını inkar eden hasta”ya benzetti.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Diyarbakır il kongresine katılmak için geldiği kentte, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda (DTSO) iş insanlarıyla bir araya geldi. Gerçekleştirilen toplantıya kentte bulunan birçok dernek başkanı da katıldı.
Toplantı öncesi konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Babacan’ın yapmış olduğu ziyaretin anlamlı olduğunu ifade etti. Kaya, Diyarbakır’ın son 15 yılda başta Kürt sorunu olmak üzere, ekonomi gibi birçok alanda geriye gittiğini belirtti. Kaya, iktidarların Kürt sorununun ekonomik yatırımlarla çözebilecekleri iddialarının olduğuna işaret ederek, ancak gelinen süreçte hem Kürt sorunun derinleştiğini hem de ekonomik olarak ciddi anlamda gerilere düştüğünü kaydetti.
Hükümet politikalarının, bölgede eğitim, sağlık, ekonomi gibi birçok alanı zayıflattığına vurgu yapan Kaya, hazırladıkları raporları Babacan’a iletti. Kaya, 2013 ile 2015 yılları arasında gerçekleşen çözüm sürecinin her alana iyi yansımaları olduğunu belirtti.
‘Türkiye’nin şu anki hali hastalığını inkar eden hasta’
Kaya’nın ardından konuşan Babacan, ülkede derinleşerek süren ekonomik krize ilişkin hem bölgeye hem de tüm Türkiye’ye partilerinin düzenlemiş oldukları ekonomi programlarını anlattı. İktidarın adalet, demokrasi, ekonomi, sağlık, eğitim gibi birçok başlıkta kriz yaşadığına işaret eden Babacan, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin şu anki hali hastalığını inkar eden hastanın durumuna benziyor. Hükümetin en üst yetkilileri şu anda yaptığı açıklamalarla ‘ekonomi en üst seviyede pik yapıyor, gayet iyiye gidiyor’ deniliyor ama birde çarşıda, pazarda ve sokakta gerçekler var. Ülkede ciddi bir hayat pahalılığı var, işsizlik sorunun hızla ilerlediğini herkes görüyor ama bunları kimse söyleyemiyor. Çünkü herkes korkuyor. İşte biz o korku duvarlarını aşmak ve yıkmak için bu siyasi hareketi başlattık.”
‘Seçimlerin dahi anlamını yitirdiği bir sürece giriyoruz’
Adalet, yargı bağımsızlığı ve demokrasi sorununa değinen Babacan, son dönemde eski HDP milletvekilleri ve HDP’li Kars Belediyesi Eşbaşkanları, belediye meclis üyelerinin gözaltına alınması ve tutuklanmasına dikkat çekti. Seçimlerin dahi anlamını yitirdiği bir sürece girdiklerini belirten Babacan şöyle konuştu:
“Seçilmiş insanların idari kararlarla bir sabah evinden alındığını görüyoruz. İster bu belediye başkanları olsun, ister belediye meclis üyeleri, isterse de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olan seçilmiş milletvekilleri olsun. Seçilmiş insan demek, arkasında binlerin iradesi demektir. Seçilmiş bir insanın görevinden alınması sadece ve sadece bağımsız bir yargı tarafından yapılmalı. Aksi takdirde siz sandığı ve seçimi anlamsızlaştırırsınız. Buna biz ‘o ülkede artık gerçek anlamda demokrasi var’ diyemeyiz.”
‘İç politika dış politika ile bağlantılı’
İktidarın dış politikalarını eleştiren Bababan, dış politikaların sonucu olarak ülkeye en yakın devletler başta olmak üzere dünyanın birçok yerinden devletlerin Türkiye’ye düşman olduğunu söyledi. Türkiye’nin iç politikasının dış politika ile bağlantılı olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye’nin geldiği süreçte “Çıkmaz sokakta” olduğunu ifade etti.
Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti.
MA – DİYARBAKIR
