Gazeteciler Sadık Topaloğlu ve Sadiye Eser tutuklu yargılandıkları davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.
Cezaevinden çıkan gazeteciler koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerindeki duruma dikkat çektiler.
Mezopotamya Haber Ajansı muhabirleri Sadık Topaloğlu ve Sadiye Eser’in kimi tanık beyanlarıyla “Örgüt üyesi oldukları” iddiasıyla tutuklu yargılandıkları davanın ilk duruşması İstanbul 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
MA’nın geçtiği bilgilere göre;Topaloğlu tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde, Eser ise tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden koronavirüs salgını nedeniyle SEGBİS sistemi üzerinden duruşmaya katıldı. Avukatlar dışında kimse duruşma salonuna alınmazken, kimlik tespitlerinin ardından duruşma başladı. İlk olarak savunma yapan Topaloğlu, hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti. Savunmaların ardından söz alan avukatlar müvekkillerine yöneltilen suçlamaların dayanaksız olduğunu belirterek tahliyelerini talep etti.
Tanık duyum üzerine beyan verdiğini söyledi
Ardından SEGBİS sitemi üzerinden hazır edilen tanık Dilek Akyol söz alarak Eser ve Topaloğlu’nu tanımadığını kendileri ile ilgili söylediği beyanları sadece duyum üzerinden verdiğini söyledi.
Söz alan iddia makamı, Topaloğlu ve Eser’in tutukluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Duruşmaya 10 dakika ara veren mahkeme heyeti, Topaloğlu ve Eser’in adli kontrol şartı ile tahliyelerine karar verdi. Duruşma 15 Ekim’e ertelendi.
Gazeteciler cezaevinden çıktı
Topaloğlu ve Eser’i cezaevi önünde aileleri ve gazeteci arkadaşları karşıladı. Topaloğlu, Silivri cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada, tahliye olmalarının güzel bir haber olmakla birlikte yeterli olmadığını belirtti. Cezaevlerinde halen yüzlerce gazetecinin tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Topaloğlu, “Şu duvarların arkasında sırf haber yaptıkları için tutuklu bulunan bir sürü gazeteci var. Ferhat Çelik ve Aydın Keser de bunlardan sadece ikisi.”
‘Salgının cezaevine ulaşması an meselesi’
Koronavirüs salgınının cezaevlerindeki riskine değinen Topaloğlu, Topaloğlu, “Salgının cezaevlerine ulaşması an meselesidir. Hali hazırda tutuklular tamamen tecrit altında. Herhangi bir kapalı ve açık görüş yapamıyorlar. Dış dünya ile bir irtibatları yok. Sadece telefon irtibatları var. Bir tutuklu eğer cezaevinde hastalanırsa onun hastaneye gitme ihtimali sıfır. Şayet hastaneye gidebilirse o zaman da 14 gün boyunca tek başına karantina da kalacak” şeklinde konuştu.
Cezaevlerindeki kötü koşullara dikkat çeken Eser de, salgına karşı önlemlerin çok yetersiz olduğunu söyledi. Koğuştan çıkarken idareden eldiven ve maske istediğini ama talebinin karşılanmadığını aktaran Eser, uzun süreli ısrarın ardından kendisine maske ve eldiven verildiğini söyledi.