CHP Milletvekili Gürer, zor koşullarda üretim yapan süt üreticilerinin çiğ süt referans fiyatının 3 TL’ye çıkarılmasını beklediğini ancak Ulusal Süt Konseyi’nin taleplere kulaklarını tıkadığını söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, süt üreticilerinin fiyat artışı beklentisi ve sektörde yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt referans fiyatını 2.30 TL olarak açıkladığını anımsatan Gürer, aradan geçen 10 aylık süre zarfında sadece yem fiyatlarına yüzde 20 zam geldiğine dikkat çekti.
‘Fiyat ayarlaması beklenirken fiyat değişmedi’
Gürer, Ulusal Süt Konseyi toplantısında fiyat ayarlaması beklenirken fiyat değişmemesinin büyük tepki yarattığını söyledi. Yem haricindeki ahır giderleri, veteriner hizmetleri ve bakımı gibi diğer girdiler de hesaplandığında, maliyet artışının yüzde 50’lere vardığını ifade eden Gürer, şunları kaydetti:
“Bir taraftan artan maliyetler, diğer yandan pandemi sürecinin getirdiği olumsuzluklarla mücadele eden süt üreticileri, en azından girdi fiyatlarındaki artış dikkate alınarak, çiğ süt referans fiyatının 3 TL’ye çıkarılmasını beklemektedir. Ulusal Süt Konseyi, başkanlığın baskılaması ile zor koşullarda üretim yapan süt üreticisinin taleplerine kulak tıkamıştır.”
‘Çiğ süt fiyatıyla enflasyon artıyorsa vay bu ülkenin haline’
Çiğ süt referans artış fiyatlarının, yıl sonu enflasyonunun yüksek çıkmasına neden olacağı gerekçesiyle açıklanmadığı yönündeki iddialara değinen Gürer, “Genel kanı iktidarın çiğ süt fiyatının artışını engelleyerek, enflasyon rakamlarını düşük tutmayı hedeflediğidir. AKP iktidarı, bu tavrıyla üreticiyi, tüketiciyi korumak ve desteklemek şöyle dursun, onları enflasyon artışının günah keçisi ilan etmekten de geri kalmamaktadır. Çiğ süt fiyatıyla enflasyon artıyorsa vay bu ülkenin haline!” dedi.
‘İktidar çiğ süt fiyatlarını engelleyerek sorunları artırır’
17 milyondan fazla sığır, 185 bin manda ve 48 milyon civarında küçükbaş hayvan varlığına sahip olan Türkiye’de yıllık 23 milyon tona yakın süt üretiminin yapıldığına işaret eden Gürer, şunları ifade etti:
“Döviz artışı ve yem ham maddesi ithalata bağlı olduğu için fiyatları önemli ölçüde etkiledi. Üreticiye yeterli destek verilmiyor. Üreteni, işleyip pazara sunanı ve tüketeni bir ürün için dert yanıyorsa orada ilk düğme yanlış iliklenmiş olmasının etkisi var. Burada esas olması gereken üretimi sağlayan hayvan sahibinin girdi fiyatlarını düşürüp maliyeti düşük kılmaktır. Bunu sağlamakta mevcut Cumhurbaşkanlığı yönetiminin görevidir. Özellikle yem fiyatları mutlak surette kontrol altına alınmalıdır. İktidar yalnız çiğ süt fiyatını engelleyerek süt sektörünün sorunlarını yok sayamaz aksine bu sorunları artırır.”
‘Fiyat düzenli izlenip üretici desteklenmeli’
Türkiye’de süt yem paritesinin süt fiyatı kesif yem fiyatına bölünerek hesaplandığını söyleyen Gürer, “Süt üreticisi gelir, gider hesabını buna göre yapmaktadır. Türkiye’de süt, kesif yem paritesi yıllardır 1,5’in altında kalmakta olup 1,2 civarındadır. Süt fiyatı yem paritesinin en az 1,5 olarak belirlenmelidir. Koşullara göre fiyat düzenli izlenip üretici desteklenmelidir” dedi.
‘Maliyetler arttı çiğ süt fiyatı hiç artmadı’
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Kemal Özcan’ın Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu üyeliğinden haklı bir tepki ile istifa ettiğini belirten Gürer, sütte yaşanan sorunların istifa dilekçesine yansıdığına dikkat çekti. Gürer, Özcan’ın istifasında, maliyetlerin ciddi manada arttığı halde, çiğ süt fiyatı ve süt desteklemelerinin bir yıl boyunca neredeyse hiç artmadığına vurgu yaptığı, Konsey’in çiğ süt fiyatının ve süt desteklemesinin artırılması talebinde bile bulunmadığını belirttiğini aktardı.