Birçok defa hastaneye kaldırılan ancak “durumu iyi” denilerek her seferinde cezaevine geri götürülen ağır hasta tutuklu Sabri Kaya, tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi.
Kaya’nın avukatı İlhan Öngör, doktorların “mucize beklediği” bir anda verilen tahliye kararının yetkilileri yaşanacakların sorumluluğundan azade etmeyeceğini söylemişti.
Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutuklu Sabri Kaya, tahliye kararı verildiği gün getirildiği Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Kalbi yüzde 25 çalışan Kaya, 25 Mart’ta kalp krizi ve beyin kanaması geçirmişti. Kaya, 3 kez yoğun bakıma alınıp, “Durumu iyi” denilerek, yoğun bakımdan çıkarılarak cezaevine tekrardan götürülmüştü.
Kaya tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi
20 Mayıs’ta Osmaniye Devlet Hastanesi tarafından “Cezaevinde kalamaz” raporu verilen Kaya, aynı gün Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Kaya hakkında hastanenin verdiği “Cezaevinde kalamaz” raporunun ardından Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı da dün tahliye kararı verdi. Kaya, tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi. 6 Mayıs’ta haftalık telefon görüşmesinde ailesini arayan Kaya, “Artık dayanacak gücüm kalmadı. Ben öleceğim.” demişti.
Kızı ‘bizi babasız bırakmayın’ çağrısı yapmıştı
Sabri Kaya’nın kızı Dilan Kaya da, “Babamın durumu çok kötü. Her an ölebilir. Bizi arayıp, öyle deyince aile olarak yıkıldık. Osmaniye Cezaevi’ne gittik. Cezaevi idaresiyle görüşme talebiyle gittik. Ama müdür bizle görüşmedi. Babam ölmesin. Bizi babasız bırakmayın. Serbest bırakın. Ölmesin.” çağrısında bulunmuştu.
‘Artık kurtulacak gibi değil’
Mezopotamya Haber Ajansı’na tahliye kararının ardından konuşan Kaya’nın avukatı İlhan Öngör, şunları aktardı: “Artık kurtulacak gibi değil. Yaşaması zor. Hatta hastaneden sağlıklı bilgi verilmiyor. Bize, ‘öldü’ demiyorlar ama yaşaması da ‘zor’ diyorlar. Doktorlarla görüştüm bana, ‘mucize bekliyoruz. Tedaviye artık cevap vermiyor’ dedi.”
‘Doktorların mucize beklediği bir anda tahliye kararı verildi’
Doktorların “mucize beklediği” bir anda verilen tahliye kararının yetkilileri yaşanacakların sorumluluğundan azade etmeyeceğine vurgu yapan Öngör, şunları kaydetti:
“Günlerdir, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Osmaniye Savcılığı, cezaevi ve hastaneler arasında mekik dokuyoruz. Tüm başvuruları yaptık. Durumun ciddi ve yaşamsal olduğunu anlatmaya çalıştık. Ancak klasik bürokrasi diliyle ‘Gerekeni devletimiz yapıyor’ denildi. Bir ayda 20 kez kriz geçiren Sabri Kaya’yı bu hale getiren devlet aklı ve bürokrasisidir.”
‘Kapıda beklediği iddia edilen ambulans Kaya’yı kurtarmadı’
Göz göre göre bu sonucun ortaya çıktığını söyleyen Öngör, “Anayasa Mahkemesinin infaz erteleme ve hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi talebimize ‘ambulans kapıda bekliyor’ gibi bir gerekçeyle ret etmesi sonucunda gelinen nokta budur. Kapıda beklediği iddia edilen ambulans Sabri Kaya’yı iyileştiremedi. Kendi gözetimi altında bulunan Sabri Kaya’nın yaşam hakkını devlet koruyamamıştır.” dedi.
Kaynak: MA