Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan, Ankara Sincan’da parkta köpek ve kuşları zehirli tavuk ile katledilenlerin bulunması ve cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Sayılgan, hayvana şiddet uygulayana verilen cezanın “kapalı yerde sigara içme cezası” ile aynı olduğunu belirterek Hayvan Hakları Yasası’nın bir an önce çıkması gerektiğini söyledi.
Hasan Akbaş
HAYTAP Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan, 29 Ocak günü Sincan Yenikent Necip Fazıl Parkı’nda zehirlenerek katledilen hayvanların hakkını aramak için iki gün önce olay yerinde inceleme yapmış, muhtemel failin görüntü kaydının olabileceği mobese kameraları tespit etmişti. Mahalleli ile görüşen Sayılgan bugün de Sincan’daki Ankara Batı Adliyesi müracaat savcılığına dilekçe ile başvurarak 14 kuş ve 6 köpeği zehirleyen faillerin bulunup haklarında kamu davası açılmasını ve cezalandırılmasını talep etti.
Hayvana şiddet ‘kapalı yerde sigara cezası’ ile aynı!
Suç duyurusunun ardından adliye önünde açıklama yapan HAYTAP Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan, sürekli artış gösteren hayvana şiddet vakaları karşısında mevzuatın yetersiz olduğunu belirtti. Saygılan, “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hayvanı korumaktan çok uzaktır. Yasa sahipli/sahipsiz hayvan ayrımı yapmakta, hayvana şiddeti yasak yerde sigara içmekle aynı kategoride değerlendirmektedir” dedi. Sayılgan, Hayvan Hakları Kanunu’nun Meclis’ten ivedilikle geçmesi ve hayvana şiddetin Ceza Kanunu kapsamına alınması ve faillerin yargılanarak hapis cezası alması gerektiğini vurguladı. Sayılgan şöyle devam etti:
‘Hayvana şiddeti uygulayan insana da uygular’
“Hayatta kalabilmek için bize muhtaç olan hayvanların güvenini ve sevgisini kullanarak onları zehirlemek, can çekişerek ölmelerine sebep olmak ne insanlık onuruyla ne de adaletle bağdaşır. Yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki bugün hayvana işkence eden, tecavüz eden, öldüren şahıs, yarın fırsatını bulduğunda bunu bir insana da yapmaktadır.”
‘Para cezası siciline bile işlenmiyor’
“Hayvana yönelik şiddet Kabahatler Kanunu kapsamında olduğu için canilerin siciline işlenmemekte, bu kişiler basit bir idari para cezasıyla kurtulmakta ve aramızda yaşamaya devam etmektedir” diyen HAYTAP Ankara Temsilcisi Sayılgan, şöyle devam etti:
“Sadece hayvan hakları savunucuları değil, toplumun geniş bir kesimi bu katillerle bir arada yaşamak istememekte, cezasız kalan bu katliamlar kamuoyu vicdanını rahatsız ettiği gibi, güvenliğini de tehdit etmektedir.”
‘Sahipli mala zarar verme suçu!’
Türk Ceza Kanunu’nun 151 ve 181’inci maddeleri üzerinden bu hayvanların katilleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Sayılgan, “Sokakta vatandaşlar tarafından bakılan bu hayvanlar, sahipli hayvan sınıfına girdiği için sanık sahipli mala zarar verme suretiyle TCK madde 151’i ihlal etmiş bulunmaktadır. Burada vahim olan mesele, Türk Ceza Kanunu’nu işletebilmemizin yolunun hayvanı sahipli mal kategorisine sokmaktan geçmesidir” diye konuştu.
Hayvanlar da acı çekmek istemezler
Sayılgan “Oysa hayvanlar da tıpkı insanlar gibi hissedebilme yetisine sahip ve acı çekmemekte çıkarı olan canlılardır. Mevzuatımızda hayvanların eşya statüsünden çıkarılıp ıstırap çekme yetisi olan bir hukuk öznesi olarak tanımlanması zaruridir” şeklinde konuştu.
İçine zehir karıştırılmış tavuk parçalarını çocuk parkına atan failin aynı zamanda TCK’nın 181’inci maddesini ihlal ettiğini vurgulayan Sayılgan, zehirin toprağa ve suya karışmasının kuvvetle muhtemel olduğunu kaydetti. Sayılgan, “Bu göz önüne alındığında çocuk parkı ve civarında gerçekleşen olayın ne kadar vahim olduğu daha net anlaşılacaktır. Bu itibarla suçun ağırlaşmış şeklinin nazara alınarak dava açılması talebimiz mevcuttur. Yine, zehrin etkisinin uzun yıllar devam edip etmeyeceği hususunun da Adli Tıp Kurumundan sorulmasını savcılıktan talep ettik” diye konuştu.
Fail cezalandırılsın, hak yasası çıksın!
Geçen yıl Batıkent’te yaşanan benzer zehirleme vakasında Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 3 sanık hakkında toplam 10 yıl hapis cezası ve her bir sanık için ayrı ayrı 15 bin TL para cezası verdiğine dikkat çeken Sayılgan, kolluk güçlerinin, savcılığın ve mahkemelerin bu konuda toplumsal duyarlılığı gözetmesini beklediklerini söyledi.
Sayılgan son olarak faillerin hak ettiği cezayı almasını, hayvana şiddeti Ceza Kanunu kapsamına alınması ve hayvanları gerçek anlamda koruyacak yasal düzenlemenin yapılması gerektiğinin altını çizdi.