Görevden alınarak tutuklanan ve yerine kayyım atanan Diyarbakır Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Keziban Yılmaz’a “Örgüt üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tahliye edildi.
Görevden alınarak 22 Ekim 2019 tarihinde tutuklanan HDP’li Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz hakkında, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla davanın karar duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Keziban Yılmaz Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldığı duruşmada avukatları Servet Özen, Reyhan Yalçındağ, Cihan Aydın hazır bulundu. Duruşmayı HDP milletvekilleri ve yöneticileri de takip etti. Duruşmayı takip etmek için adliyeye girenlerin koronavirüse karşı tedbir amacıyla ateşi ölçüldü. Duruşma nedeniyle polis tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı.
İddia makamı ceza talebini yineledi
Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; Duruşmada iddia makamı itirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin verdiği ifadeleri esas alarak Yılmaz’ın, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebini yineledi.
Yılmaz savunma için süre istedi
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlayamadığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti: “Sağlık sorunlarım devam ediyor. Savunma yapmaya zorlanıyorum. 5 aydır güneş ışığı görmedim. Sağlığımı kötü etkiliyor. Sağlık konusunda ciddi problemler yaşıyorum. 25 gün boyunca semt polikliniğine doktor gelmesini bekledim. Tedavi edilmediğim için enfeksiyon sürecini atlatamadım. Ülke genelinde koronavirüs söz konusu. Hijyen kurallarına ne kadar dikkat etsek de yeterli olmuyor. Sağlık durumundan kaynaklı olarak savunma yapamadım. Süre talebinde bulunuyorum.”
Yılmaz’ın savunma için talep ettiği süre mahkeme tarafından reddedildi.
‘Tanık ifadeleri duyuma dairdir’
Yılmaz’ın avukatı Servet Özen, yaptığı savunmada taleplerin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Özen, tanık Hicran Berna Ayverdi’nin katip olmadan usule aykırı yapılmış bir teşhisi olduğuna işaret ederek, “Tanık ifadelerinin görsel tanıklığın olmadığı, duyuma dair olduğu ifadelerinden anlaşılıyor. Dosyada teşhis tutanağında katip olmaması, tanığın etkin pişmanlıktan yararlanması kayyım atamaları gerekçesi dışında dosyada herhangi bir delil yok. Tanık beyanları başka bir somut delille desteklenmiyor.” dedi.
Tanığın tüm beyanlarının müvekkilinin yasal ve mesleki faaliyetleri üzerine olduğuna vurgu yapan Özen, “Müvekkilimin twitter paylaşımları suç teşkil etmiyor. Tüm hususların göz önünde bulundurarak öncelikle beraatını aksi takdirde tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz” diye savunma yaptı.
‘Kürt politikacılar kurban ediliyor’
Avukat Reyhan Yalçındağ da dosyada çok suç işlendiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Kurbanlar aranıyor ve Kürt politikacılar kurban ediliyor. Hiçbir şey yok, koskocaman bir düşmanlık var. Bunu yapmayın, bu zulümdür. Halkın yüzde 70 oyunu almış bu insanların bu şekilde tutuklanması suçtur. Bu dosyalar için büyük ihlal kararları çıkacak.”
‘Bu dosyadan çıkan tek karar beraat olmalı’
Müvekkilinin esas hakkında savunmasını yapamadığına işaret eden Yalçındağ, “Müvekkilin sağlık alanında hiçbir sorunu yokmuş gibi davranamayız. Bir salgın var ortada, bir sonraki duruşmalar yapılabilir mi bilemiyoruz. Bir an önce müvekkilin özgürlüğüne kavuşması lazım. Bu dosyadan çıkan tek kararın beraat olması gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.
‘Hicran’ın beyanlarının yalan olduğunu hepimiz biliyoruz’
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın da, dosyada Yılmaz’ın üzerine atılı suçları işlemediğine dair tüm delilleri ortaya koyduklarını belirterek, “Müvekkilimizin cezalandırılmasına dair tüm deliller, katılmış olduğu etkinlikler ve Hicran Berna Ayverdi’nin ifadeleridir.” dedi.
Hicran Berna Ayverdi’nin HDP’nin belediye aday adayları hakkında ifade verdiğine işaret eden Aydın, şöyle konuştu:
“Şimdi başkanlar içerde, aday adayları dışarda. Üretilmiş ifadeler olduğunu belirtmek için söylüyoruz. Yoksa aday adaylarını da tutuklamayın. Bazı aday adaylarının ifadesi dahi alınmamış, ancak müvekkil başkan olduğu için tutuklu. Bu pencereden bakın sayın başkan, çünkü bu dosyada başka hiçbir şey yok. Hicran’ın beyanlarının yalan olduğunu hepimiz biliyoruz. Asgari şekilde bile usule uygun olamayan bir tanık ifadesi var. Biz buna niye itibar ediyoruz. Delilleri toplama gereği duyulmuyor. İddiaları somutlaştıracak tek bir delil yok. Bu davadan bir şey çıkmaması lazım. En acil biçimde müvekkil tahliye edilmelidir. Müvekkilimiz daha fazla mağdur olmasın.”
Mahkeme tahliye kararı verdi
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Yılmaz’a “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, yurtdışı yasağı getirerek Yılmaz’ın tahliyesine karar verdi.