HABER MERKEZİ – HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, taslak haline getirilen pakette çoğunlukla “tecavüzcü ile evlendirme” ile sonuçlanan ancak iktidarın “erken yaşta yaptığı evlilikler nedeniyle cezaevine giren eşlerin mağduriyeti” olarak açıkladığı düzenlemenin hayata geçmesi halinde istismar vakalarında büyük bir artışın söz konusu olacağına dikkat çekti.
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle soru önergesi verdi. Önergede cinsel istismar vakalarında TÜİK verilerine göre, cinsel suç mağduru olan çocukların yüzdesinin 2014’ten 2016’ya yüzde 33 arttığına dikkat çekti.
Beştaş, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre ise çocuk cinsel istismar hükümlülerinin yüzdesinin 2006 yılında yüzde 42,5 iken 2016 yılında yüzde 58,8’e yükseldiğine vurgu yaptı. Türkiye’de 27 ilde 30 Çocuk İzlem Merkezi’nin (ÇİM) bulunduğu Ocak 2011 – Mayıs 2016 arası ÇİM’lere Türkiye genelinde 21 bin 068 olgu başvurduğunu belirten Beştaş, “Vakaların yüzde 85’i kız, yüzde 15’i ise erkek çocuktur” diye belirtti.
‘Taslakla istismar suçunun cezasız kalması muhtemel’
Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen 2. Yargı Paketi çerçevesinde 18 yaşın altındaki cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuğun “şikâyeti olmaması” ve “aradaki yaş farkının 10’u geçmemesi” halinde cezanın affedilmesinin öngörüldüğünün ifade edildiğine dikkat çeken Beştaş, “Yani cinsel istismara maruz kalan çocuğun istismarcı ile aralarındaki yaş farkının 10’dan az olması halinde ve şikâyet edilmemesiyle istismar suçunun cezasız kalması muhtemel olacaktır.” diye belirtti.
Beştaş, taslak haline getirilen pakette çoğunlukla “tecavüzcü ile evlendirme” ile sonuçlanan ancak iktidarın “erken yaşta yaptığı evlilikler nedeniyle cezaevine giren eşlerin mağduriyeti” olarak açıkladığı düzenlemenin hayata geçmesi halinde istismar vakalarında büyük bir artışın söz konusu olacağına dikkat çekti. Beştaş, çocuğun güçlendirilmesi yerine evlilik kurumu içine sokulmasının hem çocuk hem de toplum için son derece zararlı olduğuna vurgu yaptı. Düzenlemenin küçük kız çocuklarının erken yaşta evlenebilmesinin önünü açacağına dikkat çeken Beştaş, önergede şu soruları sordu:
1-) Türkiye’nin tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19’uncu maddesine, Anayasa Mahkemesi kararı bu maddeye aykırılık teşkil etmiyor mu? Anayasa Mahkemesinin Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırılık teşkil eden kararını esas alarak bu yönde bir düzenlemenin parlamento gündemine getirilmesi doğru mudur?
2-) Anayasa Mahkemesi kararı Devletin çocuğun maruz kaldığı cinsel istismara dair sorumluluğunu bertaraf etmekte olup bu karar; iktidarınızın çocuklara ilişkin sorumlulukların yerine getirilmemesi için hazırlanmış bir kılıf mıdır?
3-) Ülke gündeminin en can alıcı sorunları arasında olan çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarını engelleyecek boyutta düzenlemeler yapılması ve bu mesele ile etkin bir mücadele yürütülmesi gerekirken, cinsel istismarın önünü açan bir düzenleme ile amaçlanan nedir?
4-) Öngörülen yasal düzenleme af niteliğinde mi olacaktır?
5-) Öngörülen yasal düzenlemenin kapsamı ne olacaktır?
6-) Öngörülen yasal düzenleme ile kaç kişinin tahliye edilmesi beklenmektedir?
7-) Size göre cinsel istismara uğrayan çocuklar yerine bu suçun failleri mi mağdur sayılmaktadır?
😎 Çocuğun maruz kaldığı cinsel istismar neticesinde faili ile evlendirilmesi failin aklanması çocuğun bir kez daha cezalandırılması anlamına gelmiyor mu?
9-) Bu düzenleme yasalaştığı vakit çocuklar cinsel istismara karşı tamamen korumasız hale gelecek olup cinsel istismar suçunu gerçekleştiren faillerin korunmasına ortak mı olacaksınız?
10-) Neden çocukların ve kadınların daha fazla mağdur olacağı düzenlemeler hayata geçirilmektedir?
11-) Çocuğun maruz kaldığı cinsel istismar vakıalarının cezasız kalmasının toplumda kırılma ve infiale yol açacağını öngörüyor musunuz?
12-) Bu düzenlemenin hayata geçirilmesi halinde istismar ve tecavüz vakalarında büyük oranda artış olacağını öngörmüyor musunuz?
13-) İktidar neden mağdurlar yerine failleri koruma yönteminde ısrarcıdır?
14-) Bakanlığınız neden mevcut yetkisini demokratik yasalar yapmak yerine bilhassa kadın ve çocukları mağdur edecek düzenlemeleri dayatmaktadır?