Aralarında İş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişinşn yargılandığı Gezi direnişi davasının 4. Celsesinde AİHM’in ‘hak ihlali’ kararına rağmen Kavala’nın tutukluluğuna devam kararı verildi.
Kararı değerlendiren İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak, “Mahkeme AİHM’i kararını becerebilirse çürütebilir ama dikkate almıyorum diyemez. Böyle bir takdir yetkisi yoktur. Bunu yapan mahkeme hakkında HSK’nin gecikmeksizin işlem yapması gerekir”dedi.
Aralarında iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişinin “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlamasıyla yargılandığı davada 4. duruşma bugün görüldü.
Kerem Altıparmak attığı tweet dizisiyle mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu ortaya koydu.
Altıparmak’ın attığı tweetler şöyle:
“ 1. Bir kere AİHM kararının hukuki değerinin ne olacağına karar verecek merci Adalet Bakanlığı değildir, davaya bakan mahkemedir. Mahkeme bu kararın hukuki değerinin ne olduğunu kendisi inceleyip karara bağlamak zorundadır. Bu konuyu Bakanlığa soramaz.
2. AİHM kararının itiraz olmazsa 3 ayında kesinleşmesi meselesi esasen uluslararası hukuk açısından önemlidir. 3 ay sonra itiraz edilmez ve karar kesinleşirse Türkiye bu kararın gereklerini yerine getirmek zorundadır. İç hukukta ise durum farklıdır.
3. Kararın iç hukukta değer kazanması açısından ise bu 3 ayı beklemek gerekmez. AİHM dairesi oybirliği ile tutuklamanın kuvvetli suç şüphesine dayanmadığını ve Sözleşmeyi ihlal ettiğini tespit etmiştir. Bu hukuksal işlemlerin Sözleşmeyi ihlal ettiğine dair güçlü bir karinedir.
4. Ağır Ceza Mahkemesi bunu görmezden gelemez, çünkü Anayasaya göre uluslararası insan hakları hukukuna uygun karar verme yükümlülüğü vardır. AİHM kararı Sözleşmenin ihlal edildiğine dair güç bir karinedir. Mahkemenin bu karineyi çürütmesi gerekir.
5. Bunu çürütürken AİHM’in AİHS’i uygularken nerede yanlış yaptığını ortaya koymalı ve kendi kararının neden AİHS’e uygun olduğunu açıklamalıdır. Çünkü Ağır Ceza Mahkemesi tüm mahkemeler gibi AİHS’e uygun davranma yükümlülüğü altındadır. Bunun ne kadar güç bir ödev olduğu açık.
6. Mahkeme bu ödevi savsaklayıp, karar kesin değil o nedenle beni bağlamıyor diyemez. Mahkeme AİHM’i kararını becerebilirse çürütebilir ama dikkate almıyorum diyemez. Böyle bir takdir yetkisi yoktur. Bunu yapan mahkeme hakkında HSK’nin gecikmeksizin işlem yapması gerekir.” HABER MERKEZİ