HABER MERKEZİ – Türkiye’de insan haklarını savunan kurum ve kişilere dönük doğrudan ve dolaylı baskılara karşı ‘İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı’ kuruldu. Dayanışma Ağı ile hak savunucularına dönük baskı mekanizmalarına karşı bir arada mücadele edilmesi amaçlanıyor.
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı’na dair deklarasyon İHD İstanbul Şubesinde düzenlenen basın toplantısı ile ilan edildi. Basın toplantısının yapıldığı salona “Barış için özgürlük için adalet” pankartı asıldı. Toplantıya TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Müzisyen Şanar Yurdatapan, Gazeteci Tuğrul Eryılmaz ve Murat Çelikkan ile insan hakları örgütleri katıldı. Toplantıda konuşan gazeteci Murat Çelikkan, insan hakları haftasının son günü olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de insan hakları manzarasının hiç iyi olmadığını ifade etti.
‘Düşman hukuku ile muamele ediliyor’
Her türlü barışçıl protesto, ifade ve eleştirinin dahi çok büyük bir baskı altında olduğuna dikkat çeken Çelikkan, “Bizler kötü insan hakları manzarası içerisinde yeni bir durumla karşı karşıyayız. Bu da insan hakları savunucularının doğrudan hedef alınmasıdır. Toplumun en çok ses çıkaran kesimleri öncelikle medya mensupları, gazeteciler için Türkiye bir cezaevi olma sıralamasında hep birinci. Barış Akademisyenleri ve en son da insan hakları savunucuları hedef alınmış vaziyettedir.” dedi. İnsan hakları savunucularının düşman hukuku anlayışıyla muamele gördüğünü ve keyfi soruşturmalara, gözaltı ve yargılamalara maruz kaldığını belirten Çelikkan, “Sadece 2017 yılı içerisinde ‘terör’ suçlamasıyla soruşturulanların sayısı 50 bin kişiden fazladır. Bu saldırılar aslında tek tek insan hakları savunucularına yönelik bir saldırıdır” diye konuştu.
Çelikkan’ın konuşmasının ardından İHD İstanbul Şubesi Sekreteri Leman Yurtsever, ortak açıklamayı okudu. İnsan hakları savunucularına yönelik baskıların giderek arttığına işaret eden Yurtsever, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nde insan haklarını savunmayı bir hak olarak tanıdığını ve devletlere insan hakları savunucularını koruma görevi verdiğini belirtti.
‘Tacizlere derhal son verilmeli’
Türkiye’de hukukun üstünlüğü prensibinin süratle eridiğini söyleyen Yursever, şunları kaydetti: “Sembol niteliği taşıyan isimleri de kapsayan çok sayıda Türkiyeli insan hakları savunucusu, mesnetsiz iddialarla hukuki taciz, soruşturma, yargılama, hapis cezaları, tehdit ve karalama kampanyalarına maruz kalırken baskıların ardı arkası kesilmiyor.” İnsan haklarını savunmanın evrensel bir hak olduğunun altını çizen Yurtsever, “İnsan hakları savunucularına yönelik tüm baskıları en güçlü biçimde kınıyor ve tacizlere derhal son verilmesini talep ediyoruz.” dedi.
Yurtsever, hak savunucularıyla dayanışma amacıyla 13 hak örgütünün imzasıyla İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı’nı (Solidarity Network for Human Rights Defenders — Turkey) oluşturduklarını ilan etti.
Özellikle hak savunucularına dönük baskı mekanizmalarına karşı bir arada mücadele edecek olan dayanışma ağı içerisinde yer alan hak örgütleri şöyle; “Af Örgütü Türkiye Şubesi, Civil Rights Defenderş, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kaos GL, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Yurttaşlık Derneği”