CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Maraş katliamının yıldönümünde Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş’i ziyaret etmesi kamuoyunda tepkiye neden oldu.
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin Maraş Katilamı’nın yıl dönümünde MHP kurucusu Türkeş’in evini ziyaret etmesini “büyük hata” olarak değerlendirerek, açıklama beklediklerini söyledi.
Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin, MHP kurucusu ve ilk Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş’i ziyaret etmesine ilişkin Alevi kamuoyundan tepkiler gelmeye devam ediyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, Alevi kurumların ortak tutumunu gösterdiğini belirterek, ziyaretin Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde yapılmasının ise kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Hayal kırıklığı
“Gerek hükümetin elindeki mahkeme kayıtları gerekse zamanın diktatörü Kenan Evren’in anılarında Maraş Katliamı’nın uzantısının kimler olduğu açıkça belirtiliyor” diyen Kaplan, şöyle dedi:
“O zamanın MHP liderinin arkasında olduğu belirtiliyor. Buna rağmen Alevilerin yüzde 80’nine yakınının oy verdiği bir partinin genel başkanının ki Maraş’ta bir Alevi katliamı olduğunu artık herkesin kabul ettiği bir zamanda, katliamın yıl dönümü haftasında Alparslan Türkeş’in evini ziyaret etmesi başta Alevi kurumları olarak bizleri çok üzdü, hayal kırıklığına uğrattı.”
Büyük hata
CHP’nin Cumhuriyet’le yaşıt bir parti olduğunu vurgulayan Kaplan, partinin bir hafızası olması gerektiğini söyledi.
Toplumun hassasiyetlerini gözetmesi gerektiği ve bu konuda daha mantıklı davranması gerektiğini vurgulayan Kaplan, “CHP Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde Türkeş’in evini ziyaret ederek büyük hata yapmıştır. Bir genel başkan, bir ile bir yere gittiğinde programını hazırlayan o ilin başkanıdır. Dolayısıyla buradaki en büyük sıkıntıyı İstanbul İl Başkanı’nda görüyoruz. İl Başkanı Canan Kafatancıoğlu’nun özellikle bu hassasiyeti göstermesi gerekirdi. İlk kez bir katliamın yıl dönümünde katliamın sanıklarının, azmettiricilerinin evlerinin ziyaret edilmesini gördük. Gerek Kaftancıoğlu gerekse de genel merkez düzeyinde bu konuda bir açıklama bekliyoruz” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri’nden tepki
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanları Saime Topçu ve Musa Kulu, Maraş Katliamı’nın yıldönümünde Alparslan Türkeş’in eşini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na “Etnik kimliğini ret eden ve korkan, bu sisteme ruhu ile teslim olan bir yerdedir” sözleriyle yüklendi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 19 Aralık Maraş Katliamı’nın yıldönümünde MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş’e dün yaptığı ziyarete yönelik Alevi yurttaşların yükselen giderek tepkiler büyüyor.
Kılıçdaroğlu’na bu ziyaretinde partisinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı eşlik etti.
Yapılan bu ziyarete Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanları Saime Topçu ve Musa Kulu’dan da tepkiler geldi.
Ziyaret şaşırtmadı
CHP heyetinin bu ziyaretinin Aleviler olarak kendilerini şaşırtmadığını dile getiren Eş Genel Başkanlardan Saime Topçu, nedenini ise katliamın olduğu 19 Aralık 1978’de ülke yönetimin CHP’nin elinde bulundurulmasıyla açıkladı.
İki saatte Kıbrıs’a çıkartma yapan CHP’nin, Maraş’ta 7 gün süren ve 120 kişinin yaşamını yitirdiği soykırımı izlediğini söyleyen Topçu, yapılan katliamın coğrafyanın demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan, inançsal ve etnik bir soykırım projesi olduğunu ifade etti.
‘Türk-İslam sentezi, Kemalist zihniyet üzerine inşa edildi’
“Hepimiz biliyoruz ki Türk-İslam sentezi, Kemalist zihniyet üzerine inşa edilmiştir” diyen Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kılıçdaroğlu, etnik kimliğini ret eden ve korkan, bu sisteme ruhu ile teslim olan bir yerdedir. Bu rızasız yola girenler ne demokrasiye ne hukuka ne de barışa katacakları bir şey yoktur. Ayrıca çatırdayan AKP-MHP ittifakında meydana gelecek krizde, Türk-İslam anlayışının milliyetçi, tekçi zihniyetin oylarına talip olduğu, olabilecek bir seçimde partisinin yetkilileriyle görücüye çıkmıştır.”
Kendi öz gücüne dayanarak iktidara gelemeyen CHP’yi, “Türk-İslam anlayışı ve zihniyetinden medet ummakla” eleştiren Topçu, “Katliamın yıl dönümünde bunu yapmaları boşuna değildir. Aynı zamanda katliamda milliyetçi kesimin o dönemdeki temsilcilerini aklama siyasetidir” diye de ekledi.
‘Truva atı’ benzetmesi
Eş Genel Başkanlardan Musa Kulu ise, Maraş’ta çocuk yaşta kaynar suya atılıp yakılan, 90 yaşında gözleri oyularak katledilenlerin yasının tutulduğu bir günde bu ziyaretin yapılmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.
CHP’nin Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren güçler arasında ‘Truva Atı’ rolü gördüğünün söyleyen Kulu, “CHP sadece görevini yapıyor.
Günümüzde Türk-İslam sentez rejimini kuranların her konuda yanında olan, arkasına sığınan ve toplumu dengede tutmak için söyledikleri davranışlarıyla uyuşmayan zihniyet içinde. Vekiller cezaevine gönderilirken, Kürtler Roboski’de kırıldığı zaman, tezkereler çıkarılırken devletin arkasına sığınanlardır.
Bu zihniyetten de başka bir şey beklemek mümkün değil” diye konuştu. Kulu, CHP’nin bu ziyaretle “Sistem içerisinde en iyi katliamı biz yaparız. En iyi Türkleştirmeyi biz yaparız” mesajı verdiğini de belirtti.
‘Ayıp oldu’ demek hafif kalır
Kulu, “Kemal denilen vatandaş Kürt ve Alevi kimliğini söylemeyecek kadar ürkek ve zavallı biridir. Bunun ötesinde bizim için bir şey ifade etmiyor. O gün Maraş’a gitmek yerine, Türkeş’in hanesine gitmek; ‘Ben daha iyi bir katliamcıyım, bu işi daha iyi yaparım. Siz zor kullanıyorsunuz, ben kandırarak hile ile yapacağım’ demektir. Bu ziyaretin böyle bir anlamı var. ‘Ayıp oldu, yazık oldu’ demek çok hafif bir yaklaşımdır. Katliamın yıldönümünde bu ziyaretin yapılması tesadüf değildir” dedi. Demokrasi ve barış mücadelesi veren bütün canların bu gerçekliği bütün çıplaklığıyla görmesi gerektiğini vurgulayan Kulu, “Söylenecek söz varsa o da bugün söylenmelidir. Çünkü yarın bu sözün hiçbir karşılığı yoktur. Bu zihniyeti mahkum etmek için bütün ötekilerin ortak payda da buluşup daha yüksek sesle haykırması lazım” diye seslendi.
MA