Sağlık Bakanlığı’nın etkili bir aşı kampanyası yürütmediğini belirten İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu, halkı aşı olmaya davet etti.
İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu, Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Tabip Odası’nda yaptığı basın toplantısıyla halkı aşı olmaya davet etti. “Aşı olmak bir tercih değil, toplum sağlığı için gerekli ve vazgeçilemez bir uygulamadır” yazılı pankartın asıldığı toplantıya, çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.
Sorun iktidarda
İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, iktidarın yürüttüğü politikalar nedeniyle insanların aşı olmak konusunda tereddüt yaşadığını belirterek, esas sorunun dayanışma ve şeffaf paylaşım yapmayan iktidarda olduğunu kaydetti.
Bakanlığa çağrı
Herkesi aşı olmaya davet eden Saip, “Kovid-19 pandemisinden en çok etkilenen biz sağlık çalışanları, aşı olmanın bir tercih değil, toplum sağlığı için gerekli ve vazgeçilemez bir uygulama olduğunu vurguluyor, Sağlık Bakanlığı ve ilgili tüm kurumları geç kalmadan bir önlem paketi oluşturmaya çağırıyoruz” dedi.
Etkili kampanya yürütülmüyor
Sağlık Bakanlığı’nın etkili bir aşı kampanyası ortaya koyamadığını söyleyen Saip, yalnızca Sağlık Bakanı’nın sanal medya paylaşımlarıyla aşı programı yürütülmeye çalışıldığını vurguladı. Saip, Sağlık Bakanlığı’nın elinde değerli verilerin olduğunu ifade ederek, bu verilerin şeffaf bir şekilde açıklanmasıyla toplumda oluşan aşı karşıtlığının giderilebileceğini söyledi. Saip, “Sağlık Bakanlığının bu tutumu, meydanı aşı karşıtı kampanya yürütenlere bırakıyor” diye konuştu.
Yan etki görülmedi
Hastalığın yayılmasında, hastaneye yatışlarda ve ölümlerde azalmanın yaşanmasında aşının etkisinin yüksek olduğunu dile getiren Saip, “Dünya ve Türkiye’de yapılan faz çalışmaları yanında gerçek saha verileri kullanılan aşıların güvenli olduğunu kanıtladı. Ülkemizde iki tür aşıdan toplam 75 milyon doza yakın aşı uygulandı, her iki tip aşı sonrası hayatı tehdit eden ciddi yan etki izlenmedi” bilgilerini paylaştı.
Talepler
Saip, İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu olarak taleplerini şöyle sıraladı:
“* Ülkemizde bugüne kadar yapılan aşılara dair gerçek saha verileri (yan etki, koruyuculuk oranı, süresi, aşı türleri arasında farklılık olup olmadığı) şeffaf olarak açıklanmalı.
* Aşı çekincesini gidermek amacıyla Sağlık Bakanlığı, uzmanlık dernekleri, üniversiteler, meslek örgütlerinin gerekirse siyasi partiler ve yerel yönetimlerin de katılımı ve işbirliğiyle etkin bir bilgilendirme kampanyası başlatılmalı.
* Başta sağlık ve eğitim çalışanları başta olmak üzere kamusal hizmet sunucularının aşılanması zorunlu olmalı, aşı olmayı reddedenlerin bu hizmetleri vermesine izin verilmemeli. Okulların Eylül ayında açılacağı planlanmışken, 2 doz aşının tamamlanması için uygulamalar derhal başlamalı. 12 yaş üstündeki tüm yurttaşların aşılanması hedeflenmeli.
* Toplu olarak bulunulan kamusal alanlara (okul, yurt, kışla, toplu taşıma, AVM, maç, konser vb.) giriş için aşılı olma şartı getirilmeli.
* Aşı takvimi net olarak açıklanmalı, randevu sistemi yerine aşı günü/sırası gelen kişilere ulaşılarak aşı yapılmalı, mevcut sağlık kurumlarına ek olarak merkezi yerlerde aşı istasyonları kurulmalı, ulaşılması zor köy, mezralarda ve tarım işçileri, sığınmacılar gibi çalışan grupları için gezici ekipler oluşturulmalı.
* Gerçek saha verileri değerlendirilerek, toplum için koruyuculuğu en yüksek aşı türü belirlenmeli, yurttaşlarda kafa karışıklığına ve aşı tereddüdüne yol açan “istediğiniz aşıyı tercih edin” tutumundan vazgeçilmeli.
* Pandeminin başından beri hastalıktan korunmada etkinliği gösterilmiş olan önlemler (maske, mesafe, hijyen, havalandırma, kapalı yer ve kalabalıklardan uzak durma vb.) devam etmeli, okullarda sınıf mevcutları azaltılmalı, personel sayısı artırılmalı, kademeli mesai saatleri uygulaması gibi ek önlemler alınmalı.”
MA / İSTANBUL