CHP’li Şeker, Çorlu Tren Katliamı davasının ardından verdiği önergeye gelen yanıtta tren hatlarının ciddi risk altında olduğunun bir kez daha görüldüğünü belirtti. Şeker, yanıtta bilirkişi ile TCDD arasındaki maddi ilişkinin belgelendiğine dikkat çekti.
HABER MERKEZİ – CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Çorlu Tren Katliamı davasının ardından verdiği soru önergesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yanıt geldiğini belirtti. Şeker, Bakanlığın yanıtına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bugün Ankara’da bakıma giden trenin iki vagonunun raydan çıktığını hatırlatan Şeker, TCDD’yi uyardı. Şeker, “Tek tesellimiz trenin boş olması. Dolu trenlerin geçtiği ve 250 kilometreyi sadece bir bekçinin kontrol ettiği, yandaş müteahhitlere ihale edilen demiryollarımızın durumu vahim! Kontrolleri artırın, tedbir alın.” dedi. Şeker, soru önergesine gelen yanıtta tren hatlarının ciddi risk altında olduğunun bir kez daha görüldüğünü kaydetti.
‘Bilirkişi raporu için 1 milyar 40 bin TL ödendi’
Şeker, Çorlu Katliamı Davası’nda gündeme gelen bilirkişi heyetinin TCDD ile maddi ilişkilerini soru önergesinde Bakanlığa sorduğunu belirtti. Şeker, Bakanlığın verdiği yanıtta, bilirkişi heyetindeki Bekir Binboğa, Sıddık Yarman ve Mustafa Karaşahin’e 14 ayrı danışmanlık sözleşmesi yapıldığını belirttiğini kaydetti. Şeker, Bakanlığın İstanbul ve Süleyman Demirel Üniversiteleri Döner Sermayeleri aracılığıyla 1 milyar 40 bin TL ödendiğini açıkladığını belirtti.
‘Bakanlığın yanıtı maddi ilişkiyi belgeledi’
Danışman bilirkişinin ortak olduğu Savronik şirketi aracılığıyla TCDD’den aldığı ihalelerin bunun dışında olduğunu belirten Şeker, şunları kaydetti: “Mahkeme heyeti, heyet ile idare arasındaki maddi ilişkiler, rapordaki çelişkiler üzerine yapılan itirazları dikkate alarak yeni bir bilirkişi raporu için karar almıştı. Bakanlığın yanıtı, bilinen bu maddi ilişkiyi belgelemiş oldu. Ortada ciddi bir etik sorun vardı. Bu doğrulandı.”
‘Risk sürüyor’
Şeker, Çorlu Katliamı Davası’nda sanık olarak yargılanan Turgut Kurt’un duruşmada yol bekçileri kadrolarının yeterli olmadığını, benzer risklerin tüm hatlarda sürdüğü beyanını Bakanlığa sorduğunu belirtti. Şeker, “Verilen yanıtlardan tüm hatlarda riskin sürdüğünü görüyoruz.” dedi.
‘Acilen tedbir alınması gerekiyor’
Bakanlığın yanıtında yol bakım müdürlüklerinin sorumluluk sahasının ortalama 200-250 kilometre olduğunu belirttiğini ifade eden Şeker, “Bakanlık cevabında, bir Yol Geçit Kontrol Memuru’nun günde 10 kilometre mesafeyi yaya olarak kontrol ettiğini söylüyor. 250 kilometre sorumluluk alanı ve günde 10 kilometre. Risk sürüyor ve acilen tedbir alınması gerekiyor.” dedi.
Şeker, sanık Kurt’un, “Eksik kadroların tamamlanması için üstlerine uyarıda bulunduğu” beyanını da Bakanlığa sorduğunu belirtti. Şeker, idarenin verdiği yanıtta kelime oyunu yaptığını ifade ederek şunları kaydetti: “Kurt’un yol bekçisi kadrosu için rapor vermediğini söylemiş ama ardından ‘işyerindeki işçi ve memur nüve kadrosunun tamamlanması için bağlı olduğu Yol Servis Müdürlüğü’ne talepte bulunmuştur’ demiş. Sorumlu çalışanın, hatlardaki eksik kadroları tamamlayalım raporunu almışlar ve bir şey yapmamışlar. Katliamın ardından, kayıp yakınlarının isyanı özellikle bu duruma. Yapılan uyarılara rağmen sorumluluklarını yerine getirmeyen yetkililer yargılansın istiyorlar.”
Kazanın ertesi günü bölgeye gittiğini, yerinde gözlemler yaptığını ve fotoğrafladığını ifade eden Şeker, sorulara cevapları yazan yetkililerin olay yerini görmediğini düşündüğünü belirtti. Şeker, TCDD’nin tüm kamu kurumlarında uygulandığı gibi, hatların yapımını ve bakımını yeterli uzmanlıkları olmayan yandaş müteahhitlere ihaleleri aktardığını ifade etti.
Siyasi iradenin ve müteahhitlerin TCDD çalışanları üzerinde baskı kurduğunu belirten Şeker, “Hattın güvenliği için yapılması gereken mühendislik hizmetleri kağıt üzerinde kalıyor.” diye ifade etti. Bakanlığın verdiği yanıtta kamu ihale kanununa atıfta bulunarak 6 metre genişliğin her yerde sağlandığının belirtildiğini kaydeden Şeker, “Gerçekler bunun böyle olmadığını hepimize gösteriyor.” dedi.
Şeker, şu çağrıda bulundu: “‘Türkiye’deki demiryolu menfezlerinin yüzde 96’sı Çorlu Tren Katliamı’nın yaşandığı Sarılar Köyü’ndeki menfezden daha kötü durumda’ diyerek gerçekleri haykıran uzmanların ifadesine kulak verin. Önlem alın.”