Altan Sancar
HABER MERKEZİ – Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Tahir Elçi cinayetinin dördüncü yıl dönümünde yaptığı açıklamada Elçi dosyasında cezasızlık politikası ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Faillerin kamu görevlisi olduğu dosyalarda cezasızlığın yüksek olduğunu söyleyen Aydın, Tahir Elçi cinayeti dosyası için ‘İnatla takip etmeye devam edeceğiz’ dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı iken Sur ilçesinde yaşanan çatışmalarda Dört Ayaklı Minare’nin kurşunların hedefi olması nedeni ile açıklama yaptığı sırada öldürülen Tahir Elçi ölümünün dördüncü yılında vurulduğu yerde anıldı. Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden dört yıl geçmesine rağmen faillere dair hukuki bir ilerleme ise kaydedilemedi.
Tahir Elçi cinayeti dosyasına ilişkin açıklamalarda bulunan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, adli süreçte gelinen aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’de kamu görevlilerinin karıştığı suçlarda cezasızlık politikasının yaygın olduğunu ve faillerin koruma şemsiyesine alındığını dile getiren Aydın, Elçi dosyası için de amacın bu yönde olduğunu söyledi.
Elçi cinayetinde faillerin ortaya çıkmaması halinde dosyayı uluslararası mekanizmalara taşıyacaklarını söyleyen Aydın şunları kaydetti:
“Dört yıl süren adalet arayışında henüz ortada bir failin olmaması acımızı büyütüyor. Bugün Diyarbakır’da yüzlerce avukat ve 20 baro başkanı ile birlikte Elçi’yi andık. Maalesef ki dosyada aradan geçen dört yıla rağmen bir arpa boyu yol alınamadı. Baro olarak soruşturmanın doğru bir seyirde yürümesi için savcılık makamının yapması gereken işlemleri dahi biz yaptık. Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü’nden uzman mütalaası aldık. Rapor ile Tahir Elçi o sırada sokakta bulunan üç polis memurunun birinin silahından çıkan kurşun ile öldürüldüğü ihtimalinin yüksek olduğu bilimsel verilerle ortaya kondu. Raporu geçen yılın Aralık ayında dosyaya ibraz ettik, bir yıl geçmesine rağmen bir ilerleme yaşanmadı.”
‘Cezasızlık politikası ile karşı karşıyayız’
“Yakın zamanda da ihraç edilen bir Adli Tıp çalışanı Diyarbakır Savcılığı tarafından Adli Tıp’a gönderilen bazı delillere müdahale edildiği yönünde beyanda bulundu. Bu iddianın bütün yönleri ile araştırılması için şikayette bulunduk.”
“Süreci bütün olarak değerlendirdiğimizde cezasızlık politikası ile karşı karşıyayız. Türkiye’de bu ve benzer binlerce dosyada aynı cezasızlık kaderini paylaşıyor. Özellikle kamu güçlerinin karışmış olduğu kimi suçlarda koruma şemsiyesi son derece etkin biçimde çalışıyor. Bu tarz olaylarda faillerin ya kamu önüne çıkarılması mümkün olmuyor ya da son derece yanlı soruşturmalar yürütülüyor. Bu dosyada da niyet bu yönde. Bizler böylesi bir sonuç ortaya çıkmaması için büyük bir mücadele yürütüyoruz. Eğer çıkarılmaz ise biz bu soruşturmayı uluslararası hukuk mekanizmalarına taşımayı planlıyoruz.”
