Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere ABD’ye hareket etti. ABD hareketi öncesi havalimanında açıklamalarda bulunan Erdoğan, ‘Harekatla ilgili mutabakatta varılan hususun tam olarak yerine getirilmediğini ifade edeceğiz’ dedi.
Erdoğan ile ABD’ye gidecek heyette Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
ABD Başkanı Donald Trump ile 13 Kasım Çarşamba günü (yarın) bir araya gelecek Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanında düzenlediği basın toplantısında ziyarete ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ziyaretin zamanlamasına ilişkin yaptığı değerlendirmede ‘Bu ziyareti Türk-ABD ilişkilerinin içinden geçtiği sancılı süreçte icra ediyoruz’ diyen Erdoğan, görüşmelerin ardından ABD Başkanı Trump ile ortak basın açıklaması düzenleyeceklerini belirtti.
Esenboğa Havalimanı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Erdoğan açıklamasında özetle şunları kaydetti:
“Bu ziyareti Türk-ABD ilişkilerinin içinden geçtiği sancılı süreçte icra ediyoruz. Ziyarette terörle mücadele güvenlik konuları, askeri ve savunma sanayii işbirliğini ve ticari ilişkileri ele alacağız. Ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma hedefini koymuştuk. FETÖ konusu da ele alacağımız konularda üst sıralardadır.”
“Ülkemizin DEAŞ ile mücadelede kararlılığını bir kez daha dile getireceğiz. DEAŞ’lıların iadesine başladık. Burada ciddi bir telaş ve tutuşma başladı. Şimdiye kadar biz düşündük, şimdi onlar düşünsün.”
“Ferhat Abdi Şahin’in (Mazlum Kobani) nasıl bir katil olduğunu nasıl bir terörist olduğunu ve bunlarla görüşmelerinin nasıl yanlış olduğunu belgeleriyle ifade edeceğiz. Harekatla ilgili mutabakatta varılan hususun tam olarak yerine getirilmediğini ifade edeceğiz.”
‘AB ile müzakereler bir anda bitebilir’
“Bir şeyi bir defa Avrupa Birliği unutuyor. Görev yapanların çoğu yeni. Maalesef yeniliğin verdiği cehaletle bunlara yaklaşıyorlar. Biz garantörüz, Yunanistan ve İngiltere de öyle. Bizim garantör olarak burada haklarımız var. Münhasır ekonomik bölge denilen yerlerde de bizim haklarımız var. Bunlar uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar. Uluslararası hukukun hak vermediği ülkeler gelip çalışma yapıyorlar ama Türkiye giremez diyorlar. Yaptırım uygulayacağız diyorlar. Siz zaten aldık alacağız diye Türkiye’yi oyaladınız. Türkiye’ye karşı verdiğiniz sözleri tutmadınız. Bunlara karşı köşeli ifade kullandığınız da kötü oluyorsunuz. Müzakere masasında olmak bizi bağlamaz. Müzakereler bir anda bitebilir. 4 milyon mülteciyi barındıran Türkiye’ye karşı takındığınız tavrı iyi bilin. Daha önce söyledim, hafife alıyor olabilirsiniz. Kapılar açılır, DEAŞ’lılar gönderilir sonra siz başınızın çaresine bakın. Kıbrıs’taki gelişmelerle ilgili gözdağı vermeye kalkmayın.” (HABER MERKEZİ)