TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı, Kovid-19 aşısına ilişkin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun hangi verileri yeterli bularak acil kullanım onayını uygulayacağının belirsiz olduğunu belirterek, “Bu da toplumda aşı olma konusunda bir endişe yaratacaktır.” dedi.
Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, kapsamlı verilerin sağlanmadığı aşılara acil kullanım onayının verilmesinin önü açıldı. Sağlık, emek ve meslek örgütleri, eklenen maddeye ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının uygulama sürecine dair çevrimiçi basın toplantısı düzenledi.
‘Hangi iyi üretim koşullarında milyonlarca dozun üretileceği belirsiz’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de 16 adet aşı çalışmasının olduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, şunları ifade etti:
“Aşılardan birinin Faz1 çalışmalarını tamamlayarak 25 Aralık’ta Faz2’ye çalışmalarına geçeceğini ve Nisan ayında da Faz3 çalışmalarının başlayacağını duyurmuştu. Ancak Faz1 çalışma sonuçları henüz bilimsel bir dergide yayımlanmadığı gibi tüm faz çalışmalarından sonra aşı onaylanırsa hangi iyi üretim koşullarında milyonlarca dozun üretileceği de belirsizliğini koruyor.”
‘Aşılara ilişkin belirsizlik hala sürüyor’
Fincancı, Türkiye’de aşı temini, aşı testlerinin yapılıp onaylanarak kullanıma girmesine kadar olan sürece dair Sağlık Bakanlığı’nın kamuoyunu şeffaf bir şekilde bilgilendirmesini talep ettiklerini belirtti. Türkiye’ye getirilen aşıların hangi ülkeden, kaç milyon adet alınacağı ve uygulamada sağlık örgütlenmesinin nasıl oluşacağına dair belirsizliğin hala sürdüğüne işaret eden Fincancı, “Aşı uygulama süreçlerinde çok yönlü bir programlama yapılmaması halinde karşımıza çıkacak sorunlar şimdiden öngörülebilir” dedi.
‘Belirsizlik kaygıya yol açıyor’
Fincancı, hapishanelerde, göçmen kamplarında, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde, kadın misafirhaneleri ve benzeri sosyal hizmet kuruluşlarında toplu yaşamak zorunda kalan, örselenebilir dezavantajlı bireylerin aşıya erişimde yaşayacağı belirsizliklerin de ayrıca kaygıya yol açtığını söyledi.
‘Sağlık Bakanlığı yurttaşların endişesini gidermeli’
Bu belirsizliklerin en kısa sürede Sağlık Bakanlığı tarafından giderilmesi gerektiğini belirten Fincancı, şunları ifade etti:
“Kamuoyuyla sağlık emek ve meslek örgütleriyle paylaşılması yurttaşlarımızın endişesini gidermek ve pandemiyle mücadelede başarı şansını artırmak için zorunludur. Aşının pandemide yaşanan sorunlara hızlı çözüm olamayacağı, daha etkin sağlık yönetiminin kaçınılmaz olduğu bilinerek aşılama programları da dahil olmak üzere sağlık emek ve meslek örgütlerinin önerileri uygulanmalı ve gerekli önlemler derhal alınmalıdır.”
‘Hangi verilerin acil kullanım onayını uygulayacağı belirsizdir’
Aşı onayına dair Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe dair ise Fincancı şunları söyledi: “Burada ‘ruhsatlandırmaya esas etkililik, güvenlilik ve kaliteyle ilgili kapsamlı verilerin henüz sağlanmadığı aşılar için bu veriler sağlanıncaya kadar kurum tarafından acil kullanım onayı verilebilir’ ifadesi yer almıştır. İlgili kapsamlı verilerin neler olduğu açık bir şekilde ifade edilmeli. Ucu açık ifadelerle, kapsamlı olmayan verilerle Faz3’e başlamış ama hiç veri üretmemiş klinik faz çalışmaları genişletilerek kullanılmamalıdır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun hangi verileri yeterli bularak acil kullanım onayını uygulayacağı belirsizdir. Bu da toplumda aşı olma konusunda bir endişe yaratacaktır.”
Fincancı, Sağlık Bakanlığı’na aşılama hizmetlerinin şeffaf, mali kaygılardan uzak, paylaşımcı, katılımcı olarak yönetilmesi çağrısında bulundu.
MA – İSTANBUL