HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, kuraklık ve iklim krizinin sınıfsal bir ekonomi krizi haline geldiğini belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu, Kuraklık Durum Raporu’nu partinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıya, HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüleri Menekşe Kızıldere ve Naci Sönmez ile HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin katıldı. Komisyon Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, “5 Haziran, iktidar tarafından altı boşaltılmış kavramların dillendirildiği, devletin yükümlülüklerini bireye yükleyen uyarıların yapıldığı ve ülkenin temel ve kriz halindeki ekoloji gündemlerinin görmezden gelindiği anlamsız bir iktidar popülist söylem gününe dönüşmüştür” dedi.
Ekosistem krizi uyarısı
5 Haziran Dünya Çevre Günü temasının ekosistem restorasyonu olarak belirlendiğini söyleyen Kızıldere, ekosistemlerin çökmekte olduğuna dikkat çekti. Kızıldere, “Ekosistem krizlerine dikkate çekmek ve çözüm sunmak için bu ekosistemlerin iyileştirilmesi adına bu tema belirlenmiştir. Bu aynı zamanda bu krizlere yol açan iktidarların yanlış yönetimlerine de bir vurgudur” diye konuştu.
Krizlerin müsebbibi
Türkiye için 5 Haziran’ın ülkedeki ekolojik krizin açıkça ortaya konup, çözümler üzerine yoğunlaşması gereken bir gün olduğunu söyleyen Kızıldere, sermaye talanının bir aracı haline gelen iktidarın bunu gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Kızıldere, şunları söyledi: “Türkiye’de yaşanan ekolojik krizlerin baş müsebbibi zaten iktidarın kendisidir. Türkiye’de geri dönülmez şekilde zarar gören ekosistemler vardır. İklim krizi ile birlikte Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada hava olayları rejimi değişmiş, mevsimlerde değişme yaşanmış ve hava sıcaklıkları değişmiştir. Türkiye’de total hava sıcaklığı artmış ve bu artık kuraklık krizine dönüşmüştür. Türkiye’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde vurgulanması gereken en önemli sorun giderek artan kuraklık sorunudur. Ülkedeki tüm ekosistemler direkt ve dolaylı olarak iklim krizi ile birlikte gelen kuraklık krizinin tehdidi altındadır.”
Gıda krizi
2019 yılından beri iklim krizi kaynaklı kuraklığa ilişkin birçok uyarı yapıldığını kaydeden Kızıldere, “Su rezervlerinin son 30 yılda yüzde 48 azaldığı, bu azalmanın son 10 yılda yüzde 38’lik bir hız artışı gösterdiği uyarısı yapılmıştır. Bunun neticesinde 2021 yılında kuraklık 6 ay içinde sene başında 22 ilde etkili iken Haziran başında 41 ilde etkili olmuştur. Kuru ve sıcak rüzgârlar tarlalara ekilen tohumların mahsule dönüşmeden yok olmasına sebep olurken, sulama suyu bulunamamaktadır. Hayvan besicileri artan yem fiyatları ve susuzluk yüzünden iflas noktasına gelmiştir. Gıda piyasası üreticinin zararı fakat büyük sermaye gruplarının kârına dönüşmüştür. Halkın alım gücü düşmüş, gıda fiyatları kontrolsüz şekilde yükselmiştir. Yoksulluk hatta açlık artık bir toplum gerçeğidir. Yurttaşlarımız canlarından vazgeçme noktasına gelmiştir. Mevcut iktidar ile birlikte kuraklık ve iklim krizi sınıfsal bir ekonomi krizi haline de gelmiştir. Kapıda çok ciddi bir gıda krizi vardır. Tüm bunların ardında çöken ekosistemler vardır.”
Zararlı faaliyetler
Krizden çıkış için çiftçi ve hayvancıların yükselen üretim ihtiyaçları fiyatlarına karşın hibe ve sübvansiyon programları ile desteklenmesi, tahrip olan ekosistemlerin iyileştirilmesi, su varlıklarının korunması ve iyileştirilmesi, ülkenin dört bir yanına kanser gibi yayılan maden, fosile dayalı enerji, inşaat ve ihraçları olan taş ve mermer ihtiyacı, mega projeler ve yöre halkına zarar verecek her tür faaliyetin durdurulması gerektiği uyarısında bulunan Kızıldere, “İklim krizi ve kuraklık için hem yerel hem ulusal ivedi politikalar üretilmeli ve önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği gerçekleşmekte olduğu için kuraklık gözetilerek adaptasyon programları oluşturulmalıdır” dedi.
‘Tek yol iktidarın değişmesi’
Kızıldere, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolunun AKP iktidarının el değiştirmesi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat bu çözümlerin hiçbiri mevcut iktidar ile mümkün değildir en başta değişmesi geren bu yönetim krizine dönüşen iktidarın kendisidir. Yönetildikleri ve felakete sürükledikleri ülkeden kirli ellerini çekmelidirler. Mevcut iktidarın düzletebileceği hiçbir alan kalmamıştır. 5 Haziran Dünya Çevre gününde, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolu, AKP iktidarının bir an evvel değişmesidir.”
MA / ANKARA