Helal Akreditasyona ‘haram harcama’ suçlaması

HABER MERKEZİ – Helal Akreditasyon Kurumu 2020 bütçesinde konuşan CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir, 2018 yılında kurulan kurumun 2018’den 2019’un kasım ayına kadar 2 yılda 8.8 milyon lira harcadığına dikkat çekerek, “Bu kurumun harcamalarının artık harama dönüştüğünü söyleyebiliriz.” dedi.

Meclis Genel Kurulunda, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinde Helal Akreditasyon Kurumunun 2020 Bütçesi görüşüldü. Bütçeye ilişkin CHP grubu adına Meclis Genel Kurulunda CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir konuştu.

“Ülkemizi israil’in tohumuna, latin amerika’nın angusuna, bulgaristan’ın samanına muhtaç eden iktidar bugün önümüze bütçe kalemlerinden biri olarak helal akreditasyon kurumu bütçesini koyuyor.” diyen Tokdemir, AK Parti’nin iktidarı boyunca yerli üretimin hepsini yok ettiğini söyledi. Tokdemir, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 2018’de helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etmek üzere kurulan Helal Akreditasyon kurumunun, Türkiye’de helal akreditasyon hizmeti sunma yetkisine sahip tek kurum olarak görev yaptığını hatırlattı.

‘2 yılda 8.8 milyon lira harcandı’

Tokdemir, 2018 yılında kurulan kurumun 2018’den 2019’un kasım ayına kadar herhangi bir başvuru olmadığı halde 2 yılda 8.8 milyon lira harcadığını belirten Tokdemir, “Bu kurumun harcamalarının artık harama dönüştüğünü söyleyebiliriz.” diye konuştu. Kurumun kurulduğu günden günümüze ne yurtdışında temsilcilik açtığını ne de bir ruhsat verdiğini söyleyen Tokdemir, şunları kaydetti: “Peki ne yapmış, 2018 yılında kurulduktan sonra 5 yönetim kurulu üyesi, 4 daire başkanı ile 50 kişilik personeli olan helal akreditasyon kurumuna 1007 metre kare hizmet binası tahsis edilmiş. Hizmet binası için de 3 milyon 117 bin lira para harcanmıştır. Kâğıt üzerinde var olan, samimi ve gerçekçi olmayan aynı zamanda hiç bir hizmet sunmayan kurumun 2020 yılı bütçesi de yüzde 8.1 olarak arttırılmıştır. Asıl olan hem dini inançlarımıza uygun hemde halk sağlığını tehdit etmeyen yerli üreticiyi korumak ve teşvik etmek olmalıdır.”

Helal sertifika vermeden önce GDO sorununun çözülmesi gereken bir konu olduğunu belirten Tokdemir, “Bir yandan GDO ile gereken mücadeleyi göstermeyeceksiniz diğer yandan da helal sertifikası diyeceksiniz, bu sakat bir anlayıştır.” şeklinde konuştu. Tokdemir, helal sertifikasının yalnızca gıda sektöründe değil, tekstil, medikal, kozmetik ve eczane ürünlerinde de dünyayla senkronize ve paralel olarak hayata geçirilmesinin önünün açılması gerektiğini söyledi.

Tokdemir, ayrıca “Büyük rakamlarla apar topar kurulan bu kurum sadece birilerine makam- mevki vermek ve istismar için mi kuruldu?” diye sordu. Tokdemir, sözlerini “Allah her kuluna helal gıdayı, helal yaşamayı, helal düşünmeyi, haram ve kul hakkı yememeyi nasip etsin diyorum” şeklinde bitirdi.