Sağlık emek-meslek örgütleri: OHAL değil demokrasi istiyoruz

Sağlık emek-meslek örgütleri, OHAL uygulamalarının 3 yıl daha uzatılmasını da içeren torba yasa tasarısına tepki göstererek, “Yıllarca mağdur edilmenin önünü açacak bu hukuksuzluğa TBMM Genel Kurulu’nda izin verilmemesini talep ediyoruz.” dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği ve  Ankara Dişhekimleri Odası, Meclis’te görüşülen torba yasaya ilişkin ortak açıklama yaptı.

‘Darbe girişiminden darbe üretildi’

“OHAL değil demokrasi istiyoruz” başlığıyla yapılan yazılı açıklamada, 12-13 Temmuz tarihlerinde Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen 2/3740 torba yasa tasarısının emek ve meslek örgütlerini ve sağlık hizmetlerini yakından ilgilendirdiğine işaret edildi.

TBMM Genel Kurulu’nda cuma ve cumartesi günü görüşülecek olan yasanın, antidemokratik ve insan hakları ihlalleri içeren hükümlerinin kabul edilmemesinin talep edildiği açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“15 Temmuz tarihi, Demokrasi ve Millî Birlik Günü olarak ilan edilmiştir. Darbeci zihniyetin yarattığı, kanlı 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilen hükümet; darbe girişiminden darbe üretmiş ve haksız, hukuksuz işlemleri 5 yıl boyunca tesis etmiştir. Bu yasa tasarısındaki iki madde ile bu hukuksuzluğu üç yıl daha uzatmak istemektedir. Darbenin yıldönümünde TBMM’ye getirilen bu torba yasa tasarısı demokratik değildir. Yasa tasarısı; sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve sendikaların görüşleri alınmadan biçimlendirilmiştir.”

‘Yolsuzluğun önünü açan bir ibare’

Yasa maddeleri arasında 7. madde, sağlık hizmetlerinde götürü bedelle hizmet sunulmasının sonrasında kurumlara fatura ve dayanağı belge gönderilmemesi, bu hizmetlerde yolsuzluğun önünü açan bir ibare olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Denetimden kaçırılma işlemi yasamada tesis edilmemelidir.” denildi.

‘Erken seçime girme telaşı vardır’

Madde 12’nin de gözaltı sürelerinin uzatılması yetkisini içerdiğine işaret edilen açıklamada, “31 Temmuz 2021 tarihinde sona erecek olan yasama maddesinin üç yıl daha uzatılmasının gerekçesi bellidir. Halihazırda meşruiyeti sorgulanan iktidarın yasama ve yargı gücünü de kullanarak korku ikliminde 2023 seçimlerine veya bir erken seçime girme telaşı vardır.” diye kaydedildi.

‘Gözaltı süreleriyle insanlar mağdur edilmektedir’

Açıklamada, bir tarafta yargı reformu ve ileri demokrasi söylemi, diğer taraftan OHAL döneminden kalan bir hukuksuzluğun 3 yıl daha uzatılmasının çelişkili olduğu kaydedildi. Gözaltı süreleriyle insanların mağdur edildiğine vurgu yapılan açıklamada, “Uzun süre gözaltında kalanlar genel sağlık sorunları yaşamaktadır. Uzun süre gözaltı, işkence uygulamalarına dönüşmekte ve bu uygulamaların cezasız kalmasına yol açmaktadır.” denildi.

‘Bu ortamın 3 yıl aha uzatılmasına itirazımız vardır’

Aynı çelişkinin 22. maddede de olduğuna vurgu yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

“ ‘Terör örgütleriyle mücadele kapsamında kamu görevlilerinin görevden uzaklaştırılması, ihracı, rütbelerin geri alınması, mesleğe ilişkin unvanların kullanılmaması gibi ihtiyaç duyulan birtakım tedbirlere ilişkin düzenlemelerin süresi ihtiyaca binaen 31/7/2021 tarihinden itibaren üç yıl uzatılmaktadır’ gerekçesi hukuksuzluğun bir üç yıl daha dayatılmasıdır.

Bu karar uyarınca mağdur edilen binlerce kamu çalışanı mahkeme kararlarıyla aklanmış ve görevlerine geri dönmüş veya dönmeyi beklemektedir. Yıllarca mağdur edilmenin önünü açacak bu hukuksuzluğa TBMM Genel Kurulu’nda izin verilmemesini talep ediyoruz. Sağlık emek-meslek örgütleri olarak pandemiyle mücadelede binlerce meslektaşımızın mağdur edildiği bu ortamın üç yıl daha uzatılmasına itirazımız vardır.”

Yeni1Mecra