Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’te düzenlenen grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Libya gündemine değinen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’a “Bize karşı çıktı, Putin’in söylediği her şeyin altına imza attılar. Ne oldu şimdi? Dış politikayı sen mi biliyorsun, ben mi biliyorum?” diye sordu. Ankara Üniversitesi önünde elinde silah ile poz veren kişinin akademisyen olarak işe alınmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Elinde kalem olanları akademiden atıyor, silah olanı alıyorsunuz” dedi.
CHP’nin haftalık grup toplantısında Meclis’te konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeminde ekonomi, Libya, basın özgürlüğü ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mal varlığı vardı.
Libya gündemi için Rusya’da yapılan toplantıları ve Erdoğan’ın konuşmalarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Hükümetin izlediği dış politikanın bize ne faydası oldu? Karnı doymayan, işsiz milyonlarca vatandaşımız var; 40 milyar doları Suriyelilere harcadılar. Sonra da kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. Libya meselesiyle ilgili bizim söylediklerimizi Putin söyledi. Bize karşı çıktı, Putin’in söylediği her şeyin altına imza attılar. Ne oldu şimdi? Dış politikayı sen mi biliyorsun, ben mi biliyorum?” değerlendirmelerinde bulundu.
CHP grubunda partililere hitap eden Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan notlar şöyle:
Ankara Üniversitesi’ne silahlı akademisyen
“Elinde kalem olanı atıyorsunuz, elinde silah olanı üniversiteye alıyorsunuz. Bu vicdan mıdır bu ahlak mıdır bu adalet midir, bu bilim midir? Nedir bu? Bu, öğrencilere nasıl ders verecek. ‘Beyler silahı şöyle tutacaksınız, düşüncesini beğenmediğiniz bir kişi varsa alacaksınız alnının ortasına sıkacaksınız?’ Böyle mi ders verecek?”
“Umudu büyüteceğiz”
“Hepimiz Türkiye’nin geleceği konusunda endişeler taşıyoruz. Ama şunu ifade edeyim: Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti’nde 82 milyon vatandaşımızın endişeye kapılmasına gerek yoktur. Herkesin bir umudu var. O umudu büyüteceğiz.”
” Huzur içinde yaşamak istiyoruz, birlikte yaşamak itiyoruz. Hiç kimsenin yatağa aç girmediği bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Ekonomik olarak güçlenmek istiyoruz. Üniversitelerimiz, fabrikalarımız; birisi bilgi üretsin, birisi mal üretsin. Sokakları caddeleri temiz olsun. Vatandaşlarımız belediyenin verdiği hizmetlerden memnun olsun. Aslında istediğimiz Türkiye, böylesine güzel bir Türkiye.”
“Verilemeyecek hesabın var”
“Trump, mal varlığını araştırırım dedi, ipliğini pazara dökerim dedi. Sus pus oldu. Çıkıp “Ey Trump araştırmazsan namertsin” demesi gerekirdi. Diyemedi. Egemen güçlerin oyuncağı haline geldi. Yüreğinde Allah korkusu olan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. “Ey Trump benim mal varlığımı araştırmazsan namertsin. Benim verilmeyecek hesabım yoktur” diyemedi. Demek ki verilemeyecek hesabın var.”
“Direnenler hep olacak”
“Basın İlan Kurumu’na talimat veriyorlar. BirGün, Evrensel, Cumhuriyet gazetelerine ilan vermeyin diye. Niçin? Çünkü Saray’ı eleştiriyorlar. Basını esir almak istiyorlar ama direnenler hep olacak! Osman Kavala 805 gündür hapiste. AİHM serbest bırakın dedi. Kararları uygulamıyorlar. Yüzlerce gazeteci hapiste. SÖZCÜ davası bunların en ilginç olanı. Oturdular hapis cezası verdiler. Emin Çölaşan’a, Necati Doğru’ya Metin Yılmaz’a… FETÖ’den hapis cezaları verdiler. Aklı başında olan herkes biliyor ki FETÖ ile mücadelenin bayraktarlığını SÖZCÜ gazetesi yaptı. Şimdi SÖZCÜ gazetesini FETÖ’cü diye yargılayıp hapis cezası veriyorlar. Medyamızın ‘amiral gemisi’ olan SÖZCÜ gazetesine ve yazarlarına şükranlarımızı sunuyoruz, hiçbir baskıya boyun eğmediğiniz için.”
“Tasarrufu öğrencinin yemeğinde mi buldun?”
“Üniversite öğrencisine sabah kahvaltısı veriyorsunuz, öğle yemeği veriyorsunuz. Sonra zam yapacağım diyorsunuz. Tasarrufu bula bula öğrencinin yemeğinde mi buldun? Tasarruf yapacaksan dolarla garanti verdiğin köprüden, hastaneden, havalimanlarından tasarruf yap!”